Bunda korkacak ne var?

Bunda korkacak ne var? Bebek misin sen?... gibi söylemler bu korkularla baş etmede ne kadar fayda sağlar gelin bir düşünelim!

Zeynep Tatarer

İnsanoğlu doğduğu andan itibaren pek çok korku geliştirir. Bu duygu tehlikelerden uzak kalmayı sağladığı için insanın en temel içgüdüsü olan hayatta kalması haline hizmet eder niteliktedir. Bir bebek için her an ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşadığı her korkuyu aşmasına yardımcı olmak için yanında olan annesinden ayrılma korkusuyla başlar, kendi tuvaletinden, karanlıktan, canavarlardan, doktora gitmekten veya okula gitmekten, büyüdükçe karşı cinsle konuşmaktan veya arkadaşları tarafından dışlanmaktan korkmasıyla devam edebilir.

Peki bu durumda ebeveynlerin yapması gereken nedir?

“Bunda korkacak ne var? Sen artık büyüdün! Bebek misin sen? Kocaman adam oldun artık!..” gibi söylemler bu korkularla baş etmede ne kadar fayda sağlar gelin bir düşünelim.

Diyelim ki çalıştığınız kurum işinizle ilgili sizden bir sunum bekliyor ve sizin topluluk içinde konuşmayla alakalı korkunuz var. Sunumlarla arası çok iyi olan arkadaşınızsa; “Sunum yapmakta ne var? Altı üstü iş yerinde her gün gördüğün insanlara bir şeyler anlatacaksın” şeklinde yorum yapıyor.

Bu durumda ne hissedersiniz?

Muhtemelen duyguları hafife alınmış, anlaşılamamış olduğunuz hissine kapılacaksınız. Çocuklar için de her dönemde geliştirdikleri farklı korkular için ebeveynlerinin duygularını geçiştirmesi aynı sonucu yaratacaktır.

Peki bu durumlarda ne yapmalıyız?

Öncelikle çocuğunuzun hissettiği duyguyu kabul edin. Doktora gitmekten korkan çocuğunuza; “Canının yanmasından korktuğunu biliyorum. Hastayken büyük insanlar bile doktora gitmekten korkabiliyor” gibi ifadelerle duygusunu kabul edin ve bu durumu normalleştirin. Böyle anlarda çocuğunuzun sizden en çok beklediği şey onu dinlemeniz ve hissettiklerini anlamaya çalışmanızdır. “Orada hiç canın acımayacak” gibi tesellilerden de uzak durun.  Bu tür gerçek dışı sözler çocuğunuzla aranızdaki güven duygusunu sarsabilir. Onun yerine “Orada biraz canın yanabilir ama ben senin elinden tutup sana güç vermek için yanında olacağım” diyerek olası olumsuz durumları da göz önünde tutarak ona destek olacağınızı belirtip korkusuyla baş etmesine yardımcı olabilirsiniz. Daha sonra çocuğunuzla korkusunu ve korkusunun nedenlerini konuşmanız hislerine önem verdiğinizi göstermek için iyi olacaktır. Fakat bu durum sürekli olarak konuşularak evin gündemi haline de getirilmemelidir. Ayrıca onu korkusuyla ilgili kesinlikle suçlamamalısınız.  Okula gitmekten korkan çocuğa “Okuldan korkman yüzünden bütün derslerini kaçırdın!” gibi bir ifade zaten korkulu olan çocuğun, pişmanlık, suçluluk ve üzüntü gibi pek çok duygunun altında ezilmesine sebep olabilir. Bunun yerine okuldan uzak kalmak istemesinin sebeplerini araştırmak, belki sınıf öğretmeniyle bu konuyla ilgili bir görüşme yapmak ya da ebeveyn olarak tutumlarımızı gözden geçirmek faydalı olabilir. Bazen okul fobisi olduğu düşünülen çocukların aslında annelerinin çocuklarıyla bağlı değil, bağımlı bir ilişki geliştirmesinden ileri gelebildiği bilinmektedir.

Sonuç olarak korku duyan çocuğunuzun aslında sizden beklediği, korkusu ne kadar saçma veya anlamsız olursa olsun onu kabul etmeniz ve onunla baş edebilmesi için kendisine destek olmanızdır.

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar