Yorgunluk nedenleri ve başa çıkma yolları!

Çağımızın hastalığı yorgunluk hakkında en çok merak edilen sorular ve cevapları!


19. yüzyıl ve sonrasında toplumlardaki sosyal dokunun değişimi, çalışma şartlarının, kişisel rollerin farklılaşması ve ağırlaşması sonucu yorgunluk çok sık duyulan bir şikayet
olmaya başladı.

Son yıllarda ülkemizde yapılan taramalarda 100 kişiden 55’i çok yorgun olduğunu dile getirmekte. Bu oran İngiltere için yaklaşık % 38 gibi... ABD‘de yapılan çalışmalarda ise yorgunluğun getirdiği ekonomik kayıp yıllık 43 milyar dolar düzeyinde. Bu değerler, olayın sıklığı ve topluma getirdiği ekonomik kayıpların oldukça önemli düzeylerde olduğunu gösteriyor.

KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İrfan Berber yorgunluk hakkında en çok merak edilen soruları sizin için yanıtladı!
18 1

Yorgunluk için genel anlamda bir tanımlama yapmak zordur. Kişinin günlük aktivitelerine
başlamak için kendinde yeterli gücü, enerjiyi bulamaması ya da rutin aktivitelerinin bitiminde tükenmişlik hissinin gelişmesi durumudur. Yorgunluk, subjektif, kişinin algılaması ile ilgili bir yakınmadır, bu sebeple kişisel farklılıklar gösterir.

Halsizlik, isteksizlik, güçsüzlük, yıpranmışlık, sıkıntı gibi tanımlamalar benzer durumu
tanımlamak için sıklıkla kullanılır. Ancak, bazı hastalar egzersiz esnasındaki nefes darlığını veya bacaklardaki ağrıyı yorgunluk olarak dile getirebilir. Bu durumda tarif edilen yorgunluk bizim sıklıkla kullandığımız tanımın dışında kalp – damar sisteminin hastalığının şikayet bulgusu olabilir. Bu sebeple güçsüzlük, yorgunluk gibi yakınmaların arkasında gerçekte anlatılmak istenenin ne olduğu netleştirilmelidir.
18 2

Fizyolojik Yorgunluk

Sağlık durumu normal olan kişilerde stres, yetersiz dinlenme, yetersiz uyku, diyet değişiklikleri veya aşırı aktivite durumunda görülür. Yaşlı hastalarda bu tip yorgunluk daha sıktır.

Organik Yorgunluk

Bu tip yorgunluk bazı hastalıklarla birlikte görülür. Orta ve ileri yaş hastalarda en sık karşılaşılan durumdur. Aile hikayesi, tam bir fizik muayene ve yapılan kan ve görüntüleme ile ilgili tetkikler sonrası nedeninin belirlenip, ilgili hastalığın tedavisi ile yorgunluk ortadan kaldırılabilir.

Psikojenik Yorgunluk

Genelde tüm yorgunlukların %50\'sini oluşturur. En sık depresyonla birliktedir. Herhangi bir yaş gurubunda oluşabilir. Çoğunlukla gün içinde azalır. Duygu, düşünce ve stres durumuna paralel olarak şiddeti değişebilir.
18 3

19. yüzyılda “Kronik Nervöz Tükenme” olarak tanımlanmıştır. Kronik yorgunluk
sendromu büyük ihtimalle yüzyılımızın yaygın hastalığı olacaktır. Yaşlılarda
nadirdir. Yorgunluğu olan hastaların %30\'unda organik veya psikolojik sebep
bulunmaz. Tanı koyulana dek idiyopatik kronik yorgunluk olarak değerlendirilir.
Bu olgularda motivasyon azlığı konsantrasyon yetersizliği, güçsüzlük,
irritabilite vardır. Sıklıkla psikomotor yavaşlama vardır.
18 4