En büyük ders tevazunun önemi! Amerikalı oyuncu Denzel Washington, geçen yıl Huffington Post'a bir röportaj vermiş, hayatta öğrendiği en önemli şeyin tevazu olduğunu söylemişti: “Hayat hiç o kadar karmaşık bir şey değil. Bizler ise hayatlarımızı karmaşıklaştırmak için her şeyi yaparız. Hiçbirimiz, zannettiğimiz kadar önemli kimseler değiliz. Benim bu hayatta öğrendiğim en büyük ders tevazunun önemi. Hedeflerinize odaklanıp, onları gerçekleştirmek için çalışmalısınız. Bu açıdan baktığınızda 'Ben her şeyi başardım' havalarına girmezsiniz.”
10 5
Korku düşmanınız değil, müttefikiniz olmalı! Star Trek'in oyuncusu Chris Pine, Men's Health dergisine verdiği röportajda, hayatı korkuların idare ettiğini öğrendiğini şöyle açıklıyor: “Çok az kişi bunun farkında, ama hayatta yaptığımız tüm seçimleri etkileyebilen ortak his korkudur. Hayatımızı korkularımız idare eder. Yeni bir ilişkiye başlama korkusu, ilişkimizi kaybetme korkusu, yeni bir işe başlama, işimizi kaybetme, bir sorunla yüzleşme,… Hangi karara baksanız korkudan bir iz görürsünüz. Dolayısıyla korkuyla kuracağınız ilişkiniz çok önemlidir; korkuyu düşmanınız değil, müttefikiniz yapmalısınız.”
10 6
Bir fikre katkıda bulunmaktan korkmayın! TIME dergisinin her yıl belirlediği dünyayı en çok etkileyen kişilerin listesi olan Time 100 listesinde 2007 yılında en ön sıralarda yer alan, Amerikalı yazar, komedyen ve aktris Tina Fey, anılarını yazdığı Bossypant'te, doğaçlama ve fikirlere katkıda bulunma konusunda öğrendiği tüm kuralların listesini yapmış. “Fikirlerinizi söylemekten, bir fikre katkıda bulunmaktan asla korkmamalısınız. Kiminle ne konuda konuşuyor olursanız olun, konuşmaya mutlaka bir katkınız olmalıdır. Ancak bu şekilde hayata dair farklı bakış açılarını anlayıp ve onlardan öğrenebilirsiniz.”
10 7
Sizi korkutan şeylere cesaretle yaklaşın! Scandal, Grey's Anatomy gibi dizilerin ödüllü yazar ve yapımcısı Shonda Rhimes, çekingen ve içe dönük olarak korktuğu şeyin üzerine cesaretle gitmesi gerektiğini öğrenmiş: “Öyle çekingen ve içe dönüktüm ki asla ne bir daveti kabul eder, ne de insanlarla dışarı çıkardım. İnsanların içinde aptal durumuna düşmekten çok korkardım. İşime gider ve evime dönerdim. Bir gün en büyük ablamla bu konuda uzun bir konuşma yaptık. O konuşmanın sonrasında farkettim ki, artık güvenli bölgemden çıkmam, beni ürküten, korkutan şeylere cesaretle yaklaşmaya başlamam gerekiyordu”.
10 8