Kısa sürede başrollere yükselerek birçok film çevirmesine karşın, dönem oyunculuğuna bağlı kalması nedeniyle iş yapamayan sanatçı, 1965 – 1967 yılları arasında dansözlük ve şarkıcılık yaptı. Ardından tekrar sinemaya dönerek aralıklı yıllarla 2002'ye kadar çeşitli filmlerde oynadı.
Memduh Ün'le yaşadığı aşkın ardından Işın Kaan'la evlenen Muhterem Nur, ikinci evliliğimi 1986 yılında Müslüm Gürses ile yaptı.
173
84 yaşındaki Muhterem Nur ilk kez hayatı hakkındaki bilinmeyenleri anlattı.
360 Derece’den İpek Özbey’e konuşan Muhterem Nur hayatıyla ilgili çok önemli detaylar paylaştı. İşte Muhterem Nur’un verdiği o röportaj:
-Çok zor bir hayat yaşamışsınız. Aslında dramınız doğumunuzla başlıyor. Biz de oradan başlayalım. Nerede doğdunuz, nasıl doğdunuz, anlatır mısınız?
Ben dünyaya doğmakla hata yapmışım. Veya beni doğuran hata yapmış. Annem okul zamanında hocasıyla bir arkadaşlık kuruyor. Evli bir adammış. Ben onun resmini bile görmedim.
-Hiç merak etmediniz mi?
Hayır merak etmedim, çünkü annem 16 yaşında onun yüzünden ölmüş. Eğer anneme sahip çıksaymış, “Ben evliyim, çocuğum var” diye doğruyu söyleseymiş annem ölmeyecekmiş. Kim olsa o yaşta âşık olur. Bir de üstelik hamile kalmış.
174
-Aileden kimse biliyor mu hamile kaldığını?
Hocası ona yüz çevirince arkadaşına söylemiş hamile olduğunu. Zaman da geçiyor bir yandan. Arkadaşı da çocuk tabii, herkese söylemiş. Büyükbabamı Kosova'dan çağırıyorlar, Belgrad'a geliyor.
-Bu arada babanız nerede?
Ortadan kayboluyor. Büyükbabam onun evine gidiyor, karşısına çocuklu bir kadın çıkıyor. “Eşim yok” diyor. Sonra büyükbabam annemin yanına gidiyor, onun kolundan tutarak sürüklüyor, evimize götürüyor. Kimsenin bilmesini istemediği için aşağıdaki şarap mahzenine kapatıyor, “Doğum yapana kadar burada kalacaksın” diyor.
175
-Hamile bir kadını mahzene bırakıyor, öyle mi?
Evet, düşünün. Camı penceresi olmayan, hava almayan bir yere. O günden sonra annem Şira, mahzenin soğuğuna mahkûm oluyor. Ablalarının gizli gizli verdiği yemekler dışında boğazından tek bir lokma geçmiyor. Altı ayı doldurmak üzereyken sancısı tutuyor. Çığlıkları mahzeni inletiyor. Evdekiler yılbaşı gecesi olduğu için sofradalar. Teyzem Şivga şarap alma bahanesiyle kardeşine bakmak için mahzene iniyor. Annem yerde yatıyor, ben doğuyorum. Ailenin ebesi Raziye'yi çağırıyorlar. Büyükbabam ona diyor ki, “Al bunu, karların ortasına bırak”.
-Ölüme mi terk ediyor?
Evet, “Hayvanlar yesin” diyor. O zaman ölseydim hiçbir şey duymayacaktım, şimdi bin kere ölüyorum, çok şey duyuyorum. Keşke o zaman ölseydim. Alıyor kadıncağız beni bir Türk camisine götürüyor. Merdivenin başına bırakıyor ki, namaz kılmaya gelenler görsünler. Karşı evin bahçesine saklanıp gözlüyor. Ama kimse bakmıyor, kar, tipi üstümü kaplamış. Kadıncağız yeniden gelip beni alıyor.
176
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.