“Kocamla beraber Fransa’ya gidiyor olmak beni heyecanlandırmıştı. Nihayet Paris’teydik! Eyfel Kulesine çıkmak için sabırsızlanıyordum. Bunun için sırada beklerken, bir an kocamın yanımda olmadığını farkettim. Nereye gitmiş olabilirdi ki? Endişelenmeye başlamıştım. Etrafa bakınmalıydım. Biraz daha gezindikten sonra onu bir kadınla öpüşürken gördüm. İnsan, böyle berbat anlarda ne yapacağını bilemiyor doğrusu. ”Allah belanızı versin!” diyerek oradan hızla uzaklaştığımı hatırlıyorum. Tek istediğim havalimanına varmaktı. Bunu yaptım fakat uçağı beklerken o geldi. Konuşmak istedi. Ona bütün sesimle bağırıp çağırdım. Her şeyi itiraf edeceğini söyledi. Merak etmiyor değildim. Turdaki kadının sevgilisi olduğunu öğrendim. Bu tura beni götürmüştü çünkü dikkat çekmek istememişti. Akşamları yediklerime, içtiklerime uyku hapı koymuş olması da cabası! Beni uyuttuktan sonra sevgilisinin odasına gittiğini tahmin edebiliyorsunuzdur. Dahası da var. Uçakta o kadınla yan yana oturuyor olmamız da tesadüf değilmiş. Tüm bunların üzerine günah çıkarmış olmanın verdiği rahatlıkla benden ayrılıp onunla evleneceğini söyledi. Ne diyebilirdim ki! Yeni karısından iki yaşında bir çocuğu var. ”Karaktersiz herif !”

Eşim Şevval ile son zamanlarda aramızda bir soğukluk girmişti. Şüphelerim vardı. Ancak kanıtlayamıyordum. Telefonlarını, kredi kartlarını kontrol etmeme rağmen bir şey bulamıyordum. Dedektiflik yapan emekli bir polis tuttum. İş gezisine gidiyorum diye eşimi kandırdım. Bir kaç gün sonra dedektif Necati bey eşimi Şile’deki dağ evimizde bir adamla görüntüledi. Beni aradı ve çağırdı. O an dünyam başıma yıkıldı. ikisini de öldürmek için İstanbul‘dan Şile'ye doğru yola çıktım. Evin oraya vardığımda Necati Bey’e teşekkür edip bundan sonra yapabileceği bir iş olmadığını söyleyerek onu gönderdim. Sonra ise evin yedek anahtarıyla kapıyı sessizce açtım. karanlıktı… Zor yürüyordum. Salondan mum ışığını görebiliyordum. Kahkaha seslerine doğru ilerledim. Kendimi onlara gösterdiğimde korkudan çığlık atmaya başladılar. Eşim bana sürekli sakin olmamı söylüyordu. Onları o halde gördükten sonra nasıl sakin kalabilirim ki? Cebimden bıçağı çıkartıp adama sapladım! O, kanlar içerisinde yerde yatarken eşimi boğmaya çalıştım. Fakat neden sonra bunu yapmaktan vazgeçtim. Ona kıyamadım. Sonrası malum… Polis devreye girdi ve adam yaralamak suçundan bir süre hapis yattım. Yıllarca ”ben bunu hak edecek ne yaptım?” diye düşündüm, bulamadım. Hapisten çıktıktan sonra öğrendim ki, o adamla eski karım ayrılmışlar. Şimdi de başka bir sevgilisi varmış. Benden uzak Allaha yakın olsun…”

İhanete uğramış insanlardan toparlanan eşya ve hikayelerden oluşan ‘Aldatılmış Sevgililer Sergisi’ 22 Nisan Cumartesi Saat 15:00’da Beylikdüzü Beylicium AVM’de gerçekleşecek.