Adi bir suçlu, pek çok kasabalı tarafından korunabilir, çünkü belki o da başkalarının adi suçlarını biliyordur, mesela iki ev ötedeki kadının üç ev berideki adamla kırıştırdığını, yan evdeki herifin karısına her akşam döverek tecavüz ettiğini, kahvedeki Ali'nin mahalledeki küçük çocuklara çeşitli el şakaları yaptığını, o derme çatma evlerdeki kendi yağlarında kavrulan insanlar manzarasının aslında bir cılk yara olduğunu.''
23 14
''Bakışlarında bile bir fütursuzluk vardır bu insanların.'' ''Dejenere şehirlilerin 3 saniyeden fazla göz göze gelmekten tedirginlik duyacakları yabancı kadınlara uzun uzun, hiçbir mimikleri kıpırdamaksızın, ağızları yarı açık bakabilirler, bundan rahatsızlık duymazlar. Büyük şehrin sosyal kurallarının ehlileştiriciliğinden uzak oldukları için çekinceleri pek yoktur. Her an "cıs" olabileceklerini düşünmediklerinden davranışlarının sonucunu pek düşünmezler. Entry'nin Manas Destanı'na evrilmemesi için söylemek istediklerimin kalanını söylemek adına sözü Şükrü Erbaş'a bırakıyorum, lütfen şiirin ismine takılmadan okuyun:
23 15
(bkz: köylüleri niçin öldürmeliyiz/#1266723) Bu kısma sadece şunu eklemek istiyorum, bazen insanlar kendi maruz kaldıkları pislikler ortaya çıkmasın diye pisliği yapanı savunabilirler; çünkü tacize uğramak taciz etmekten, tecavüze uğramak tecavüz etmekten, dayak yemek (yani dayağı hak etmek) dayak atmaktan daha kötü görünür, ahlakı içinden üretmeyip dev bir hap gibi dışarıdan alıp yutmaya çalışırken boğazına takılan toplumlarda. Bir kez tacize uğrayan kişi korunup kollanacağı yerde kamusal bir tecavüz nesnesine dönüşebilir. (bkz: tecavüze uğrayan kıza eniştenin de tecavüz etmesi) Himmet'i ölümüne savunan mahalleliye bir de bu gözle bakmanızı tavsiye ederim.''
23 16
''Himmet Aktürk'ün itirafını sabah evden çıkmadan izledim.'' 'Buraya kadar okuyanların tahmin edeceği üzere bu olay beni sizi ettiği kadar şok etmese de tüm günümün içine sıçtı, 2 ayrı kurumdaki işlerime de dikkatimi veremedim, arkamdan kadın salak galiba demişlerdir. Sabahtan beri bir sütlü kahve bir muzla duruyorum, içim yeme içme almadı, ama Himmet adlı sapık, Irmak'a tecavüz edip öldürdükten, cesedini bir çöp konteynırının içine bıraktıktan sonra bakkala uğrayıp sucuk alıp pişirmiş ve yemiş. Sanıyorum yazdıklarım biraz daha anlamlanmıştır.
23 17