13-14 yaşında yola çıkarken neyine güvendin abi! - Ben iş şişirmem abla! Bu işe başladığımda, temizliği bile farklı yapıyordum. Yerleri bile başka türlü süpürür, silerdim... Peki kendine koyduğun hedef neydi? Zengin olmak mı, ünlü olmak mı? Tüm dünyanın tanıdığı bir adam olmak mı? - Yok ya, ilk hedefim, yaptığım işi en iyi şekilde yapmak ve müşteriye de bunu yansıtmaktı. Günaydın’da çalışırken, “Ben dünya markası olacağım!” diye bir hedefim yoktu.
26 9
Ferit Şahenk’e kadar dünya markası hayallerin yoktu yani... - Evet. Günaydın’a girdikten 7-8 sene sonra kardeşlerimle beraber bir şeyler yapmak istemiştik. Elimizde bir değerimiz vardı ama sermayemiz olmadığı için beceremedik. Ama 2010’da Nusret’i kurduktan sonra, “İstanbul’un en iyisi olmak!” diye bir hedefim vardı. Sonra zaten Ferit Abi’yle yollarımız kesişti ve gerisi geldi... Bu işte başarının olmazsa olmazları neler? - İnsan ilişkileri. Duygusal zekân gelişmiş olacak, empati yapabileceksin. Müşterine özel hissettireceksin. Müşteri olarak sen bir yere gittiğinde kendini özel hissetmek istemiyor musun? İstiyorsun. Sana isminle hitap edilmesini istiyorsun. Neyi nasıl sevdiğini bilmelerini istiyorsun... Her seferinde yeniden tekrar anlatmak istemiyorsun, sana evine gelmiş gibi davranılsın istiyorsun...
26 10
Sen de bunların hepsini yapıyor musun? - Tabii. Ne yer, ne içer, ne sever ya da nasıl pişmiş sever bunların hepsini bir şekilde aklımda tutuyorum ki, geldiğinde, “Ahmet Bey, hoş geldiniz!” dediğim zaman, misafirlerinin yanında onore olsun... Dikkat ettim, otelde herkese “Merhaba” diyorsun. Bütün çalışanlar seni seviyor. Kimi görsen sohbet ediyorsun, kapıdaki adamdan bell boy çocuğu kadar... - Bunu taktik olarak değil, içimden geldiği için yapıyorum. Karakterim bu. Ama bunun işime çok faydası var. İnsan seven bir adamım ben...
26 11
Niye bu kadar çok yerde restoran açıyorsunuz? - Çünkü bir nokta geliyor, sen, istemesen de büyüyorsun. Diyorum ya, Türkiye’nin dünyada markalaşmış restoranı olmak istiyorum. Nasıl dünyanın her yerinde İtalyan restoranları var. Şahane bir Türk mutfağımız olmasına rağmen, markalaşmış bir restoranımız yok. Ben onu yapmak istiyorum işte. Seni marka yapacak, büyütecek, önünü açacak yerler de belli. İstanbul’da oldu, Dubai’de oldu, şimdi sırada Londra ve New York var... Peki sen ballı mısın? Şansın yardım ettiğini de düşünüyor musun? - Şans var tabii ki. Şansa inanıyorum. Ama insanlar, kendi şansını kendisi yaratır. Sen burada otururken, havadan, “Şanslıyım!” diyebilir misin? Başarılı olma şansın var mı? Oturarak başarıya ulaşan tek varlık tavuk! Ben sabah 7’de başlıyorum hayata. Bir saat sporum var, kendime ayırdığım vakit. Gerisi tamamen iş, gece saat 1’de hâlâ restoranda görürsün beni...
26 12