Aslında sektöre büyük bir faydan var... - Sadece sektöre değil, bence turizme de var. İnsanlar İstanbul’a geldiğinde, uçaktan inip daha bagajlarını otele bırakmadan Nusret’e geliyorlar. Böyle söyleyince de, “Amma ukala adam, kendini övüyor!” diyorlar. Ukalalık ya da kibir değil, gerçeği söylüyorum. Dubai’ye açtık mesela, Araplar ölse ayakta beklemez. Bir ay sonraya rezervasyon vereceksin, “Tamam” diyecekler. Demezler! Ama burada da böyle bir durumumuz var. Rezervasyon yaptırmalarına rağmen gelip, bir saat de bekliyorlar. Ama biliyorlar ki değecek.
26 8
13-14 yaşında yola çıkarken neyine güvendin abi! - Ben iş şişirmem abla! Bu işe başladığımda, temizliği bile farklı yapıyordum. Yerleri bile başka türlü süpürür, silerdim... Peki kendine koyduğun hedef neydi? Zengin olmak mı, ünlü olmak mı? Tüm dünyanın tanıdığı bir adam olmak mı? - Yok ya, ilk hedefim, yaptığım işi en iyi şekilde yapmak ve müşteriye de bunu yansıtmaktı. Günaydın’da çalışırken, “Ben dünya markası olacağım!” diye bir hedefim yoktu.
26 9
Ferit Şahenk’e kadar dünya markası hayallerin yoktu yani... - Evet. Günaydın’a girdikten 7-8 sene sonra kardeşlerimle beraber bir şeyler yapmak istemiştik. Elimizde bir değerimiz vardı ama sermayemiz olmadığı için beceremedik. Ama 2010’da Nusret’i kurduktan sonra, “İstanbul’un en iyisi olmak!” diye bir hedefim vardı. Sonra zaten Ferit Abi’yle yollarımız kesişti ve gerisi geldi... Bu işte başarının olmazsa olmazları neler? - İnsan ilişkileri. Duygusal zekân gelişmiş olacak, empati yapabileceksin. Müşterine özel hissettireceksin. Müşteri olarak sen bir yere gittiğinde kendini özel hissetmek istemiyor musun? İstiyorsun. Sana isminle hitap edilmesini istiyorsun. Neyi nasıl sevdiğini bilmelerini istiyorsun... Her seferinde yeniden tekrar anlatmak istemiyorsun, sana evine gelmiş gibi davranılsın istiyorsun...
26 10
Sen de bunların hepsini yapıyor musun? - Tabii. Ne yer, ne içer, ne sever ya da nasıl pişmiş sever bunların hepsini bir şekilde aklımda tutuyorum ki, geldiğinde, “Ahmet Bey, hoş geldiniz!” dediğim zaman, misafirlerinin yanında onore olsun... Dikkat ettim, otelde herkese “Merhaba” diyorsun. Bütün çalışanlar seni seviyor. Kimi görsen sohbet ediyorsun, kapıdaki adamdan bell boy çocuğu kadar... - Bunu taktik olarak değil, içimden geldiği için yapıyorum. Karakterim bu. Ama bunun işime çok faydası var. İnsan seven bir adamım ben...
26 11