Bir sosyal medya ekibin mi var? O videoları kim çekiyor? - (Gülüyor) O anda bizim garsonlardan hangisi boştaysa, o çekiyor. Fikri buluyorum, birinin eline telefonu veriyorum, çekiyor. Benim menajerim yok, PR’ımı yapan yok, akıl danıştığım biri yok, her bi haltı kendim yapıyorum.
26 6
Bu geldiğin noktayı nasıl değerlendiriyorsun? - “Nusret” deyince, “Türkiye” diyorlar. Bu hoşuma gidiyor. Bir Türk kasabı olarak, sunduğum etle, bir dünya markası olmak istiyorum. Eskiden insanlar, “Ben kasabım!” demeye utanırlardı. Şimdi herkes kasap olmak istiyor. Bu da hoşuma gidiyor. Ben garsonlarıma diyorum ki, “Sizden ilk beklentim, işinizi iyi yapmanız, çok iyi yapmanız! Bu, olmazsa olmaz! Ama sonra şu: Sıradan olmayın. Hepiniz, birbirinizden farklı olun. Kendinizden karakterler yaratın. Tertemiz olun ama isterseniz saçınızı uzatın, küpe takın, ilginç bıyık bırakın. Bir tarzınız olsun!” Bizim ekip böyle...
26 7
Aslında sektöre büyük bir faydan var... - Sadece sektöre değil, bence turizme de var. İnsanlar İstanbul’a geldiğinde, uçaktan inip daha bagajlarını otele bırakmadan Nusret’e geliyorlar. Böyle söyleyince de, “Amma ukala adam, kendini övüyor!” diyorlar. Ukalalık ya da kibir değil, gerçeği söylüyorum. Dubai’ye açtık mesela, Araplar ölse ayakta beklemez. Bir ay sonraya rezervasyon vereceksin, “Tamam” diyecekler. Demezler! Ama burada da böyle bir durumumuz var. Rezervasyon yaptırmalarına rağmen gelip, bir saat de bekliyorlar. Ama biliyorlar ki değecek.
26 8
13-14 yaşında yola çıkarken neyine güvendin abi! - Ben iş şişirmem abla! Bu işe başladığımda, temizliği bile farklı yapıyordum. Yerleri bile başka türlü süpürür, silerdim... Peki kendine koyduğun hedef neydi? Zengin olmak mı, ünlü olmak mı? Tüm dünyanın tanıdığı bir adam olmak mı? - Yok ya, ilk hedefim, yaptığım işi en iyi şekilde yapmak ve müşteriye de bunu yansıtmaktı. Günaydın’da çalışırken, “Ben dünya markası olacağım!” diye bir hedefim yoktu.
26 9