Etiler Nispetiye’deki Venüs Pastanesi’ni satın almışsın. Yeni yatırımın mı?
- Evet. 40-50 yıllık bir gelenek Venüs, kendine has bir kültürü var. Hep sevdiğim bir yerdi...
Ne yapmayı düşünüyorsun?
- Bir kere lokasyon şahane, güzel bir buluşma noktası. Kafamdaki, pastane olarak kalması. Ama İtalya ve Fransa’daki örnekleri gibi, tarzı olan özel bir yere dönüştürmek istiyorum. Sabah kahvaltısı da yapabileceksin, akşam 5 çayı da içebileceksin ama şampanya da. Belki geceleri caz çalacak. Puronu, şarabını içebileceksin.
2614
Sadece sosyal medya fenomenliği beni kesmez! Ben Türkiye’nin bir dünya markası olmak istiyorum. İstanbul’da başardım, Dubai’de başardım, sırada Londra ve New York var...
Senin icat ettiğin, imzan haline gelen et türleri neler?
- Birincisi spagetti, ikincisi lokum, üçüncüsü kafes, dördüncüsü Nusret spesiyal. Beşincisi ise Asado. Bunlar benim pişirme tekniklerimle, benim koymuş olduğum isimler.
Taklit ediyorlar mı seni?
- Etmeye çalışan arkadaşlar var tabii. Olabilir, bir yerden ilham alacaklar.
2615
Sen ete ne yenilik getirdin?
- İnsanların yeme kültürünü ve ete olan bakışını değiştirdim. Hayatımızda et her zaman vardı. Ama eskiden eti dinlendirerek bu şekilde yemezdik. Yani içi pembe ve sulu çok fazla isteyen ya da yiyen yoktu. Yapmış olduğumuz sunumlarla, pişirme şeklimizle, servisimizle yeme kültürünü değiştirdik.
Seninle alay ediliyor gibi hissettiğin oluyor mu?
- Yaptıklarımı tabii ki değerlendirenler olacak. Canları sağ olsun.
Demek istiyorum ki, tamam ana haberlerde ya da dünya çapındaki talk show’larda senden söz edildi ama “Alay ediyor bunlar benimle!” diye komplekse kapıldın mı?
- Hayır, hiç. Ben kendimden bu kadar söz ettirmeyi başarı olarak kabul ediyorum. Ama herkes benim gibi düşünmek zorunda değil. Hiç takılmıyorum hep devam ediyorum. Öbür türlü, “O ne dedi?”, “Bu ne dedi?”yle uğraşırsam yanmışım.
2616
Seni kibirli, küstah, kendini beğenmiş bulanlar var, ne diyeceksin?
- Valla ne diyeyim? Ne desem kendimi savunmuş olacağım. İnsanlar ya gördükleri fotoğraflarla, izledikleri videolarla ya da bir şekilde kulaktan dolma şeylerle beni değerlendiriyorlar. Olabilir, onların tasarrufu. Ama beni tanıdıktan sonra düşünceleri değişiyor.
Instagram’a koyduğun videolar inanılır gibi değil. “Bu adam çok yaratıcı!” diyen de var, feci gıcık olan da...
- Normali de bu zaten. Herkes bizi sevmez. Nefret edenler de olacak. Olmalı da. Herkes seviyorsa, bir sorun var, bir yalan var. Sosyal medyanın, insanların hayatlarının bir parçası olduğunu gördüm. Bir arkadaşımdan rica ettim, açtı. Önce ünlülerle yan yana fotoğraf koyuyordum, kesmedi beni. Farklı bir şey yapmak istedim. “O dedi ki...”lere başladım. İlgi görünce geliştirdim. Ben de eğleniyorum, bunu da iş gibi görmüyorum...
2617
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.