Sen aslında et seçiyorsun, kesiyorsun, pişiriyorsun, servis ediyorsun, masa masa dolaşıyorsun, şov yapıyorsun, sosyal medyada paylaşıyorsun, kendi restoranının bir de tanıtımını yapıyorsun... - Aynen öyle! Bu bir iş değil artık, benim hayatım. Benim başka hayatım da yok. A’dan Z’ye her şeyiyle ilgileniyorum. Şu ana kadar açmış olduğumuz restoranların hiçbirinde ne PR, ne tanıtım, ne de açılış yaptık. Sadece 2010’da yeni yere taşındığımızda küçük parti tarzında bir şey yapmıştık. Onun dışında her şeyi kendim yapıyorum. Ferit Şahenk’le ortak olmasaydın bu kadar hızlı ve çabuk büyüyebilir miydin? - Benim bu hayatta üç tane şansım oldu. Ama ben de çok iyi değerlendirdim. Birincisi, Cüneyt Asan. Benim ustam. Onun yanında yetişmemiş olsaydım, bugün burada olamazdım. Kendisine çok teşekkür ederim. İkincisi şansım, Mithat Erdem. İyi ki ortak olmuşuz. Beraber bir yola çıkmışız. Birbirimizi tamamlamışız. Üçüncüsü de Ferit Şahenk. Bana güvendi ve destek oldu. Bugünlere geldik...
26 13
Etiler Nispetiye’deki Venüs Pastanesi’ni satın almışsın. Yeni yatırımın mı? - Evet. 40-50 yıllık bir gelenek Venüs, kendine has bir kültürü var. Hep sevdiğim bir yerdi... Ne yapmayı düşünüyorsun? - Bir kere lokasyon şahane, güzel bir buluşma noktası. Kafamdaki, pastane olarak kalması. Ama İtalya ve Fransa’daki örnekleri gibi, tarzı olan özel bir yere dönüştürmek istiyorum. Sabah kahvaltısı da yapabileceksin, akşam 5 çayı da içebileceksin ama şampanya da. Belki geceleri caz çalacak. Puronu, şarabını içebileceksin.
26 14
Sadece sosyal medya fenomenliği beni kesmez! Ben Türkiye’nin bir dünya markası olmak istiyorum. İstanbul’da başardım, Dubai’de başardım, sırada Londra ve New York var... Senin icat ettiğin, imzan haline gelen et türleri neler? - Birincisi spagetti, ikincisi lokum, üçüncüsü kafes, dördüncüsü Nusret spesiyal. Beşincisi ise Asado. Bunlar benim pişirme tekniklerimle, benim koymuş olduğum isimler. Taklit ediyorlar mı seni? - Etmeye çalışan arkadaşlar var tabii. Olabilir, bir yerden ilham alacaklar.
26 15
Sen ete ne yenilik getirdin? - İnsanların yeme kültürünü ve ete olan bakışını değiştirdim. Hayatımızda et her zaman vardı. Ama eskiden eti dinlendirerek bu şekilde yemezdik. Yani içi pembe ve sulu çok fazla isteyen ya da yiyen yoktu. Yapmış olduğumuz sunumlarla, pişirme şeklimizle, servisimizle yeme kültürünü değiştirdik. Seninle alay ediliyor gibi hissettiğin oluyor mu? - Yaptıklarımı tabii ki değerlendirenler olacak. Canları sağ olsun. Demek istiyorum ki, tamam ana haberlerde ya da dünya çapındaki talk show’larda senden söz edildi ama “Alay ediyor bunlar benimle!” diye komplekse kapıldın mı? - Hayır, hiç. Ben kendimden bu kadar söz ettirmeyi başarı olarak kabul ediyorum. Ama herkes benim gibi düşünmek zorunda değil. Hiç takılmıyorum hep devam ediyorum. Öbür türlü, “O ne dedi?”, “Bu ne dedi?”yle uğraşırsam yanmışım.
26 16