Sen de bunların hepsini yapıyor musun? - Tabii. Ne yer, ne içer, ne sever ya da nasıl pişmiş sever bunların hepsini bir şekilde aklımda tutuyorum ki, geldiğinde, “Ahmet Bey, hoş geldiniz!” dediğim zaman, misafirlerinin yanında onore olsun... Dikkat ettim, otelde herkese “Merhaba” diyorsun. Bütün çalışanlar seni seviyor. Kimi görsen sohbet ediyorsun, kapıdaki adamdan bell boy çocuğu kadar... - Bunu taktik olarak değil, içimden geldiği için yapıyorum. Karakterim bu. Ama bunun işime çok faydası var. İnsan seven bir adamım ben...
26 11
Niye bu kadar çok yerde restoran açıyorsunuz? - Çünkü bir nokta geliyor, sen, istemesen de büyüyorsun. Diyorum ya, Türkiye’nin dünyada markalaşmış restoranı olmak istiyorum. Nasıl dünyanın her yerinde İtalyan restoranları var. Şahane bir Türk mutfağımız olmasına rağmen, markalaşmış bir restoranımız yok. Ben onu yapmak istiyorum işte. Seni marka yapacak, büyütecek, önünü açacak yerler de belli. İstanbul’da oldu, Dubai’de oldu, şimdi sırada Londra ve New York var... Peki sen ballı mısın? Şansın yardım ettiğini de düşünüyor musun? - Şans var tabii ki. Şansa inanıyorum. Ama insanlar, kendi şansını kendisi yaratır. Sen burada otururken, havadan, “Şanslıyım!” diyebilir misin? Başarılı olma şansın var mı? Oturarak başarıya ulaşan tek varlık tavuk! Ben sabah 7’de başlıyorum hayata. Bir saat sporum var, kendime ayırdığım vakit. Gerisi tamamen iş, gece saat 1’de hâlâ restoranda görürsün beni...
26 12
Sen aslında et seçiyorsun, kesiyorsun, pişiriyorsun, servis ediyorsun, masa masa dolaşıyorsun, şov yapıyorsun, sosyal medyada paylaşıyorsun, kendi restoranının bir de tanıtımını yapıyorsun... - Aynen öyle! Bu bir iş değil artık, benim hayatım. Benim başka hayatım da yok. A’dan Z’ye her şeyiyle ilgileniyorum. Şu ana kadar açmış olduğumuz restoranların hiçbirinde ne PR, ne tanıtım, ne de açılış yaptık. Sadece 2010’da yeni yere taşındığımızda küçük parti tarzında bir şey yapmıştık. Onun dışında her şeyi kendim yapıyorum. Ferit Şahenk’le ortak olmasaydın bu kadar hızlı ve çabuk büyüyebilir miydin? - Benim bu hayatta üç tane şansım oldu. Ama ben de çok iyi değerlendirdim. Birincisi, Cüneyt Asan. Benim ustam. Onun yanında yetişmemiş olsaydım, bugün burada olamazdım. Kendisine çok teşekkür ederim. İkincisi şansım, Mithat Erdem. İyi ki ortak olmuşuz. Beraber bir yola çıkmışız. Birbirimizi tamamlamışız. Üçüncüsü de Ferit Şahenk. Bana güvendi ve destek oldu. Bugünlere geldik...
26 13
Etiler Nispetiye’deki Venüs Pastanesi’ni satın almışsın. Yeni yatırımın mı? - Evet. 40-50 yıllık bir gelenek Venüs, kendine has bir kültürü var. Hep sevdiğim bir yerdi... Ne yapmayı düşünüyorsun? - Bir kere lokasyon şahane, güzel bir buluşma noktası. Kafamdaki, pastane olarak kalması. Ama İtalya ve Fransa’daki örnekleri gibi, tarzı olan özel bir yere dönüştürmek istiyorum. Sabah kahvaltısı da yapabileceksin, akşam 5 çayı da içebileceksin ama şampanya da. Belki geceleri caz çalacak. Puronu, şarabını içebileceksin.
26 14