"Bir yaz günüydü...
Gözlerine hayran oldum onu ilk gördüğümde. Sonra zaman geçtikçe bir de bir bakmışım ki ben o gözlerine hayran kaldığım adama aşık olmuşum..
Çok hemde çok aşık..
Asla kılına zarar gelmesini istemeden, hiç incitmeden, hiç kırmadan..
Tabii bu süreçte ilerledikçe, aslında ben bunları yaparken ben kırılmışım, ben paramparça olmuşum , incinmişim.
Ama asla ve asla her ne durumda olursa olsun vazgeçmedim. Çünkü onu eşşek gibi seviyorum!
Öyle bir alışılmışlığım olmuş ki o benim, bunu bana 'olmuyor artık' dediğinde anladım. Biliyorum çok yıprandık ikimiz de 4 sene. Ama onun hala sevdiğini biliyorum.
Asla ona karşı hiç bir şeyine şüphe duymadım! Tam tersi o hep duydu. O benim en büyük aşkım oldu bu hayatta babamdan sonra..
Artık o gidiyor şehrimden ,yamacımdan ve bir de kalbimden..
Onu yepyeni şehir ,yeni insanlar, yeni arkadaşlıklar bekliyor.. Ne olursa olsun bu hayatta her zaman kalana zordur. Giden zaten gitmiştir. Asıl kalan; perişandır.
Her şeyim diye adlandırdığın o insan , o ses, o bakış, o ten, kısaca ona dair herşey yok oluyor , ama hep kalıyor..
Nasıl mı? Hani yaradan iz olur ya geçmez, onun gibi tam da öyle hiç geçmiyor, geçmeyecek de…
Çünkü ben onu seveceğim, bu kalbim bir tek onun için atacak.
Çünkü bir tek ona NEFESİM dedi.."
SİZ DE KENDİ HİKAYENİZİ [email protected] ADRESİNE GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!