Mehmet Ali Erbil, geçtiğimiz günlerde evinin banyosunda düşerek ve acil ameliyata alınmıştı. Erbil'de Kaçış Sendromu hastalığı vardı ve bu durum sonrasında hastalığı yeniden nüksetti. Kaçış Sendromu hastalığının yeniden nüksetmesi ameliyat sonrası işleri zorlaştırmıştı. Yoğun bakımda tedavi altına alınan Mali için kızı Sezin herkesten dua istemişti. Bugün Mehmet Ali Erbil'den sevindiren haber geldi. Sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Doktorların Erbil'i bugün uyandırma kararı aldığı öğrenildi. Ünlü şovmen uyandırılmasının ardından yoğun bakımda kalmaya devam edecek.
BUGÜN UYANDIRILACAK
Birkaç gündür yoğun bakımda yatan Mehmet Ali Erbil'in durumu iyiye gidiyor. Yoğun bakım ünitesinde olan ünlü şovmenin tedaviye cevap verdiği ve doktorların Erbil'i bugün uyandırma kararı aldığı öğrenildi.
YOĞUN BAKIMDA KALMAYA DEVAM EDECEK
Doktorlar şovmeni uyandırarak genel durumunu gözleyecek. Ancak sanatçının bir süre daha yoğun bakımda kalacağı gelen bilgiler arasında. Öte yandan Erbil'i yoğun bakım ünitesinde bir tek kızı Sezin Erbil'in ziyaret edebildiği ve ünlü şovmenin kızına tepki verebildiği de iddia edildi.
KAÇIŞ SENDROMU NEDİR TEDAVİSİ VAR MI BULAŞICI MI?
Mehmet Ali Erbil'in hastalığı kaçış sendrosu tedavisi olmayan hastalıkların başında yer alıyor. 1960 yılından beri kendini gösteren Kaçış Sendromu, Capillary leak syndrome ismi ile tıp biliminde yer almaktadır. Eski yıllarda nadir olarak görülen bu hastalık türü, günümüzde artış göstermiştir. Mehmet Ali Erbil ile tanınmaya ve duyulmaya başlayan bu rahatsızlığın nedeni, henüz ortaya çıkmamıştır. Damar dışına sıvı kaçması ile oluşan bu sendrom, tansiyon düşmesine ve kan basıncının azalmasına ve sonuç olarak hastanın şoka girmesine sebep olmaktadır.Günlük hayatı olumsuz hale getiren hastalık, daha ağır hale geldiğinde diğer organları da olumsuz etkiliyor ve ani gelen krizler ölüm ile sonuçlanabiliyor. Psikolojik açıdan da kişiyi buhrana sokan sendromun yol açtığı septik şok reaksiyonun, ne zaman geleceği belli değildir.
KAÇIŞ SENDROMUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Ataklar arasında hasta sağlıklıdır. Neye bağlı olduğu ve bedenin çalışmasının nasıl bozulduğu henüz tam olarak belli değildir. Kılcal damarların içinden dışarıya sıvı çıkış hız ve miktarında artış meydana gelir. Kılcal damarlarda ortaya çıkan bu değişiklikle damar dışına sıvı sızması artar.Akciğer-kalp-karın zarı gibi bedenin iç boşluklarına ve kaslarının içine, damar içindeki sıvılar sızarak birikir. Damar içi kan basıncı-tansiyon azalınca şok tablosu gelişir. Damar içinden beden boşluklarına sıvı kaçışına neden olan ihtimaller olsa da esas neden bilinmemektedir.
Hasta şikayetleri günlük hayatta sık karşılaşılan şikayetlerdir. Hastalar sıklıkla bulantı, karın ağrısı, kusma, halsizlik, kas ağrıları, yorgunluk gibi belirgin tanımlayıcı özellik göstermeyen yakınmalar ile başvururlar. Klinikte en sık “septik şok" tablosuyla yani kana karışan mikrobik etkenlerin ortaya çıkardığı şok tablosu ile benzerlik gösterir ve karışır. Ataklar sırasında; damar içi sıvısının ani ve çok miktarda azalması, kanda albumin düzeylerinin düşük olması, kanın koyulaşması-akıcılığının azalması, bazen de monoklonalgamopati denilen özel bir laboratuar bulgusu tespit edilebilir. Gözlenen hastalarda yaygın bir şekilde bağırsaklarda ödem, asit, akciğer ve kalp zarında ve hatta kaslarda sıvı birikip, yaşamı tehdit edici bir tablo oluşturabilir.
TEDAVİNİN DÜZENLİ OLARAK TAKİBİ ŞART!
Kaçış Sendromundaki ani ve hızlı olarak gelişebilen kan basıncı (tansiyon) düşüklüğü yoğun tedavi ve takiple önlenemezse, birden fazla organın çalışması yetersiz hale gelebilir. Bu da hasta için uzun tedavi dönemi hatta ölüm anlamına gelebilir. Sıvı-elektrolit tedavisi, kan basıncının normallerde tutulmaya çalışılması böbrek, kalp ve beyin gibi hayati organların hasra görmesini engelleyebilir. Kortizonlu ilaçlar tedavide kullanılabilir. Unutulmamalıdır ki, her hastanın tedavisi o an yapılmış olan tetkik ve bulgulara göre değişiklik gösterebilir.
MEHMET ALİ ERBİL'E KAÇIŞ SENDROMU NEREDEN BULAŞTI?
"Kaçış sendromu” hastalığına yakalanan M. Ali Erbil, İzzet Çapa’ya verdiği bir röportajda, Kaçış Sendromu'nun kendisine nasıl bulaştığını şöyle anlatmıştı:
“Bir gece kulübünde oturduğum yere köpek pisliği koymuşlar. Elimi sürdüm, iki gün sonra hastalandım. Hastalığımın adı kaçış sendromu. Damarlarımdan su kaçıyor. Hastalığın nedeni de bana göre çok enteresan. O dönemde ben çok çalışıyordum. Hastalığımdan iki gün önce bir gece kulübüne gittik, oturduğum yere köpek pisliği koymuşlar. Kimin aklına gelebilir ki, lüks bir gece kulübünde oturduğun yerden pislik bulaşacak üstüne! Aklıma bile gelmedi ne olduğu. Elimi sürdüm, sonra kokladım bir de. İki gün sonra hastalandım. Her şey geliyor insanın aklına. Ben o dönem ANS Stüdyoları’nda yapıyordum programı. Zaten orası gecekondu gibiydi, sonradan bina çıkılmış. Oraya duş yaptırmıştım. Akan su pis ve kokuluydu. Orada duş alıyordum. Her seferinde de söylüyordum ‘Lağım suyu bu, lağım karışıyor’ diye. Çünkü öyle kokuyordu. Hastalandığımda bu da aklıma geldi.
Tek avantajım şu; hiç alkol kullanmıyorum. Kimse bilmez bunu. O kadar çok istiyorum ki içmek. Doktor da diyor ki ‘Yemekte bir kadeh iç, çok yararlı!’ Ama bir kadeh bile içemiyorum. 44 yaşında ilk sigarayı ağzıma aldım, sonra da sigaraya başladım.”