Eskiden dış etkenlerin hamilelik sırasında çocuğun cinsiyetine etkisi olduğuna inanılırdı. 15. yüzyılda, 7. Henry'nin annesi Margaret Beaufort'un bu sebepten ötürü hamileliği boyunca bir odaya kapatıldığı ve içeri ışık girmemesi için anahtar deliğinin bile kapatıldığı yazar tarih kitaplarında. Işığın ve ısının kız çocuk getirdiğine inanılan dönemlerde kraliçe bile olsanız bu kurallardan kaçamıyordunuz.
Peki doğum sırasında neler oluyor? Geçmişten başlayarak anlatalım: Sonuçta geleceğin kralı doğabilir o yüzden herkes merak etmekte haklı diyebilirsiniz ama ebelerin, doktorların, yardımcı kadınların ve bazı saray görevlilerinin doğum sırasında orada olmalarının sebebi ölü doğabilecek bir bebeğin başkasıyla değiştirilerek hanedanın tehlikeye atılmasını önlemek olduğunu söylememize izin verin. Bu âdetin zirve yaptığı yıllar Katolik Kral 2. James'in dönemine denk gelir. James'in oğlu Edward Francis doğana kadar bütün çocukları ölü doğar ve bu durum bir Katolik olan kralı Protestan çevrelerde küçük düşürür. James de doğum odasına 40'tan fazla gözlemciyi alarak kendisinin ve eşinin sağlıklı birer Katolik olduklarını kanıtlamak istemiştir.
Elbette artık doğumlara modern tıbbın tüm inceliklerini bilen doktorlar giriyor. Ancak yine de kraliyet ebeleri de doğum yapan kraliyet ailesi mensubunun yanından ayrılmıyor. Bu durum, Kate Middleton için de geçerliydi. Düşes doğum yaparken yanında doktorların yanı sıra özel eğitimli kraliyet dadıları da hazır bulundu.
Bütün Kraliyet ailesi bebekleri St. Mary Hastanesi'nin özel bölümünde doğum yapıyor. Aslında Prenses Diana'ya kadar bütün kadınlar kendi saraylarında doktor ve ebelerin yardımıyla doğum yapıyordu. Ancak Diana iki bebeğini de St Mary Hastanesi'nin Lido kanadında dünyaya getirdi. Kate Middleton da kayınvalidesinin geleneğini sürdürdü. İki bebeğini de burada dünyaya getirdi. Ancak önümüzdeki nisan ayında dünyaya gelecek yeni bebeğini evde doğuracağı söyleniyor.