İpek Tanrıyar'ın açıklaması şaşırttı içkimi de içtim Umreye'de gittim!

Oyuncu ve manken İpek Tanrıyar, geçtiğimiz günlerde Bedevi geleneğine özgü düzenlediği kına gecesiyle gündeme gelmişti. Posta'ya verdiği röportajında ise, "Ne yaparsam laf ediyorlar. Size ne? Umre'den döndükten üç gün sonra davete katıldım, içkimi de içtim. Bu benim yaşam tarzım. Ben böyleyim. Cahil toplumlarda demokrasi çok tehlikeli bir şeydir" açıklamasına yer verdi. Oyuncu, alışılmışın dışında bir konseptle yaptığı kına gecesi hakkında, ''Kimseye gösteriş yapmadık. Ayrıca cebimden 1 lira harcamadım. Sevdiğim arkadaşlarımın hepsi bir şeyler yaptı. Murat dünyanın en şanslı adamı. Cebinden şu ana kadar 1 lira para çıkmadı.'' gibi samimi itiraflarda bulundu. 

"HER İNSANA HİZMET EDERİM"

Şahane Pazar ile tanınan İpek Tanrıyar, Posta'ya verdiği röportajda hayatına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. İkiz çocuk istediğini belirten Tanrıyar, ''Ben sevdiğim her insana hizmet ederim. İnsan eşine hizmet etmez mi? O bana eder, ben ona? Terliğini de götürürüm, meyvelerini bile ayıklar, soyar, dilimlerim. Ev işini severim. Ben evime de bakarım, işimi de yaparım.'' dedi.

"ÇOK PARA ÇIKSAYDI YAPMAZDIM"

Oyuncu, alışılmışın dışında bir konseptle yaptığı kına gecesi hakkında, ''Kimseye gösteriş yapmadık. Ayrıca cebimden 1 lira harcamadım. Sevdiğim arkadaşlarımın hepsi bir şeyler yaptı. Murat dünyanın en şanslı adamı. Cebinden şu ana kadar 1 lira para çıkmadı. O kadar duygulandım ki, 23 yıllık meslek hayatımda demek çok güzel dostlar kazanmışım. Ayrıca insan bir kere evleniyor. Bu organizasyonda cebimden para çıksaydı yapmazdım. Ah o sosyal medya yok mu, o sosyal medya!'' diyerek sosyal medyada hakkında yazılanlara da gönderme yaptı.

"CAHİL TOPLUMLARDA DEMOKRASİ TEHLİKELİ"

İpek Tanrıyar, kına gecesinden görüntülerine gelen tepkiler üzerine, '' Türk kadınını aşağılayan bir görüntü değil o. Etek öptüm ama Cumhuriyet'i çok net temsil eden bir kadınım. Osmanlı'ya El Fatiha. Osmanlı eskide kalmış. Biz şov yaptık sadece. Murat'ı görünce, "Hoş geldin Sülüman" dedim. Padişah gibi duruyordu adam karşımda. Kıyafet devrimi olmasaydı, biz o yaşantıya devam ediyor olsaydık, insanlar bunu konuşur muydu? İki kere Umre'ye gittim. Umre'den döndükten üç gün sonra davete katıldım, içkimi de içtim. Bu benim yaşam tarzım. Cahil toplumlarda demokrasi çok tehlikeli bir şeydir. Belli bir gelişmişlik seviyesi yoksa herkes demokrasiyi kendi işine geldiği gibi anlar" şeklinde konuştu.