Ablamın ilk işi bir dergi kapağıydı. Ardından Mustafa Sandal’ın 'İsyankar' klibi için teklif geldi. Tabii olanlardan babamın haberi yok. Akşam eve geldiğinde 'Acaba öğrendi mi?' diye hepimiz korkudan titriyorduk. Bir ay boyunca o korkuyla yaşadık. Dergi meselesini halledebilsek bile klipten kaçma şansımız yoktu. Ne yapabilirdik ki? Başka çaremiz yoktu. Yaşadığımız kasabadan çıkmak için bütün ümidimizi o klibe bağlamıştık. Tek ışığımız ablamdı, eğer o İstanbul’a gidip para kazanabilirse biz de kurtulacaktık.
Artık bıçak kemiğe dayanmıştı. Babamı karşımıza alıp konuştuk ama döktüğümüz diller işe yaramadı. 'Daha fazla dinlemek istemiyorum, defolun odanıza' dedi. Biz de ablamla kendimizi odaya kilitleyip günlerce ağladık. Sonunda taşınmak için babamı ikna ettik ama o bizimle gelmedi. Biz gittikten hemen sonra evlendi. Şunu da söylemem lazım ki; önümüzü açmak, bize yapabileceği en büyük iyilikti.
DEMET ÖZDEMİR BABASIYLA YILLARCA GÖRÜŞMEDİ
Yıllarca görüşmedik ama kısa süre önce barıştık. Fakat hiçbir zaman bizden nefret ettiğini ya da sevmediğini düşünmedim. Sadece çok inatçıdır.
ŞÖHRET BÜTÜN AİLESİNİ DAĞITTI
O sene abim de Almanya’ya taşınıp anneannemle birlikte yaşamaya başladı. Ben de ablam ve annemle İstanbul’a geldim. Hepimiz için hem güzel, hem zor zamanlardı. Bizimkiler boşanınca evin erkeği ablam oldu. Çok para kazanamamasına rağmen beni kolejde okuttu. Ablam hem katalog çekimlerine gidiyordu, hem dans ediyordu. Çift işte çalışarak baktı bize. Bir gün aşık oldu ve pat diye evlendi.