'Zeynep Komiser' yuvaya döndü!

Hürriyet gazetesi'nden Ebru Esen Turgud ile yaptığı söyleşide dönüş kararını anlatan Gamze, son günlerde eşi Uğur Pektaş ile yaşadığı krizle ilgili sorulara da cevap verdi.

Hayırlı olsun, uzun bir aradan sonra yeniden 'Arka Sokaklar'dasınız. Heyecan ne durumda? Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?



- Heyecanlı olduğumu söyleyemem. Eski ekibimle çalışacağım, bildiğim karakteri canlandıracağım için herhalde çok sakinim. Her şey yolunda. Heyecandan çok huzurlu olduğumu söyleyebilirim.

Bebeğiniz doğduktan sonra kariyerinizi bir kenara bıraktınız, kendinizi çocuğunuza adadınız.

Peki o süretçe özlediniz mi set ortamını?



- Çocuk, hele de küçük bebekler insanı çok oyalıyor. Ama bir an boş kalsam yine özlem duyuyordum tabii... Hiçbir şey yapmadan evde oturmak beni sıkıyor.



Dizinin takipçilerine herhangi bir sürpriziniz olmayacak değil mi? Yani yine aynı karakteri canlandırıyorsunuz.     



- Yok yok... Sürpriz söz konusu değil, ayrıldığım karakterle dönüyorum. Zaten bu olasılık hep vardı.



Hangi olasılık?



- Diziden ayrılırken, yeniden geri dönebileceğimi konuşmuştuk. O yüzden karakter öldürülmemiş, yurt dışına gönderilmişti. 



"Şartlarda anlaşamadık, Canan'dan ayrıldım"



Bu ara, bir bakıma süt izni gibi bir şey oldu diyebilir miyiz?



- Evet... Doğum nedeniyle kısa bir mola... Gerçi araya bir başka dizi daha sıkıştırdım ama olsun.



'Canan' dizisinden neden ayrıldınız sahi?



- Bazı şartlarda anlaşamadık, o kadarını söyleyeyim. Uzun uzun konuşmanın gereği yok.



Peki, nasıl isterseniz... O diziye veda ettiniz ve şimdi yine eşiniz Uğur Pektaş’la aynı settesiniz. Bu size farklı bir güven hissi veriyor mu?



- Hayır. Ben dizi setlerinde kendimi hep güvende hissederim zaten. Set ortamına çok alışkınım çünkü, 14 senedir setlerdeyim. Önüme bir proje koyduklarında, “Ben bunu oynayamam” demedim hiç. Akış bunu getirdi diyelim.



"Kız kardeşime bile anne gibi davranırdım"



Annelik nasıl gidiyor?



- Güzel, yoğun, keyifli, zor... Hepsi bir arada. Annelik çok da tarif edilebilir bir duygu değil, o yüzden açıklayamıyorum. Bazen çekim bitiyor, gece yarısı eve gidiyorum, emziriyorum. O yorgunluğa rağmen, aklımın köşesinden uykusu kaçar da beni de uyutmaz diye bir şey geçmiyor.



Anne olmak için yaratılmışsınız... 



- Benim küçüklükten beri anaç bir tavrım vardı zaten. Kız kardeşim doğduğunda ben 9 yaşındaydım. Ona da anne gibi davranıyordum.



Oğlunuz Murathan sizinle konuşmaya başladı mı?



- Uğur’a, 'Baba' diyor, bana da, 'Nenne'… Ama işaret diliyle her şeyi anlatabiliyor, keyfi yerinde. 

İleride karşınıza geçip,

“Ben de oyuncu olmak istiyorum” derse onu destekler misiniz?



- Tabii ki... Kötü bir şey olmadığı sürece ne derse desin desteklerim. Kendi tercihi sonuçta.

"Gaza gelip ayrılmaya karar verdik"



Geçtiğimiz günlerde özel hayatınızla gündeme geldiniz. Olay iddia da değildi, bizzat eşinizle ayrılma kararı aldığınızı açıkladınız. Ama 'Boşanıyorlar' haberinin çıkmasından bir gün sonra da ayrılmaktan vazgeçtiğinizi öğrendik. Neler oldu o ara?



- Öyle bir gaza geldik işte. Şaka bir yana, söyleyebilecek pek bir şey yok. Oldu, bitti. Biz de her insan gibi yaşıyoruz. Duygularımız dalgalanabiliyor. Bu son derece normal bir şey.



Ya şimdi duygular ne durumda? Dalgalar duruldu mu?



- Gayet durgun. Emin olun, her şey yolunda. Birlikte dizi çekmeye bile başlıyoruz işte.