Akşam gazetesinin bir telefonla işine son verdiği gazeteci Mustafa Kılıç Millet gazetesinde röportajlara başladı. Kılıç, ilk röportajını FOX TV'nin olaylı ayrılıkların yaşandığı dizisi O Hayat Benim'in oyuncularından Birgül Ulusoy'la yaptı. Ulusoy, dizi setinde yaşananların perde arkasını anlattı.

FOX TV'nin en çok izlenen dizilerinden 'O Hayat Benim'de sezon finalinden önce tartışmalı ayrılıklar yaşanmıştı. En son dizinin fenomen karakteri Sakine'yi oynayan Birgül Ulusoy olaylı bir şekilde diziden ayrılmıştı. Ünlü oyuncu Birgül Ulusoy, sette yaşananların perde arkasını Millet'e anlattı.

- O Hayat Benim dizisinde fenomen karakter Sakine rolündeydiniz. Diziden önce Yeşim Ceren Bozoğlu, hemen ardından da siz ayrıldınız. Bu ayrılıkların sebebi nedir?

Şöyle bir cümleyle başlayayım. Bu cümleyi kullanmak için uzun süredir kafamda tutuyorum. Sana kısmet oldu. İnsan iyi giden bir evliliği bitirmez. Bitirebilmesi için akli dengesini yitirmiş olması gerekiyor. İyi giden bir evlilik sudan sebeplerden dolayı bitirilmez. Bu dizi iyi gitmeyen bir evlilik gibiydi ben de bunu daha fazla uzatmanın bir anlamı olmadığına karar verdim ve bitirdim. 60’ıncı bölüm sezon finaliydi ben de sabrettim ve işimi hakkıyla teslim ettim.

- Bildiğim kadarıyla yapımcı firma ekiple 39 bölümlük sözleşme yapmış ve sözleşmeyi uzun bir süre yenilememişti. Doğru mu?

Evet doğru. 39’uncu bölüm yaklaşırken sözleşmelerin yenilenmesi gerekiyordu. Tüm oyuncular menajerleri aracılığıyla yapım şirketiyle görüşür ve sözleşmeler yenilenir. Tabi sözleşme yenilemek demek aynı zamanda artış vermek anlamına da geliyor. Ayrıca firma, 25 yıllık oyunculuk hayatımda duymadığım bir üslup kullandı.

DAHA NE İSTİYORSUNUZ

- Nasıl bir üslup kullandı?
Oyunculara size iş veriyorum ‘daha Allah’tan belanızı mı istiyorsunuz’ şeklinde bir üslup kullandılar.

- Tepkiniz nasıl oldu?

Böyle bir cümleyle karşılaşınca donup kalıyorsunuz. Sinirimden gülmüştüm.

- Peki, neden bu tepkiden sonra ayrılmadınız da sezon sonunu beklediniz?

Firmanın bu ciddiyetsiz tavırlarına rağmen işimi profesyonel olarak yapmaya çalıştım. Zaten bunun için de sezonun sonuna kadar dişimi sıkıp sabrettim. Sezonun son bölümü çekimlerini bitirince de hemen ayrıldığımı açıkladım.

İŞ ÇIĞIRINDAN ÇIKMIŞTI

- Dizinin Nuran’ı Yeşim Ceren Bozoğlu ile sıkı bir dostluğunuz olduğu biliniyor. Diziden ayrılmanızda onun etkisi oldu mu?

44 yaşında biriyim. Birinin diziden ayrılmasından etkilenip de diziyi bırakacak kadar çocuk değilim. İş biraz çığırından çıkmıştı.

- Nasıl çığırından çıktı biraz açar mısınız bu konuyu?
Gelincik yokuşu hikâyesiydi ‘O Hayat Benim’… Ama iş son zamanlarda yeni bir hal almaya başladı. Yeni gelen oyuncu arkadaşlar dizinin ruhuna adapte olamadılar. Adapte olamayınca da hırçınlaştılar. Bütün maraz bunların hırçınlaşmasıyla çıktı. Set çekilmez bir hal almaya başladı.

YÜZÜME SENARYO FIRLATTI

- O zaman mı bırakmayı düşündünüz?
Benim oynadığım Sakine karakteri gittikçe kilit bir hal almaya başlamıştı. Oyuncu arkadaşlar benim sahnelerimin fazla olmasından rahatsızlık duymaya başladılar. Bunu ilk defa sana anlatıyorum. Setteki oyunculardan biri ‘her yerde Sakine, her yerde Sakine’ diyerek benim yüzüme senaryo tekstini fırlattı.

- Bunu yapan kimdi?
Boş ver… Hiç isim vermeyeceğim ama yıllarca önemli projelerde önemli rollerde oynayan bir oyuncu bunu yaptı. Bu yapılan terbiyesizliğe rağmen sezon sonuna kadar bekledim.

SEKTÖREL ELEŞTİRİ ŞART!

- Dizinin başrol oyuncusu Ceren Moray, oruç tutmadıkları için mahalleli tarafından şiddet gördüğünü iddia etti. Neler oldu o gün orada?
Olay basına yansıdığı gibi değildi.. Sektörel anlamda biraz özeleştiri yapmak lazım. Ramazan ayının ilk gününde sokağın ortasında bağırarak pasta kesmişler. Mahalle sakinleri ise buna tepki göstermiş ama şiddet yoktu. Keşke bizim oyuncular oruç tutanlara karşı biraz saygı gösterselerdi, o zaman bu tatsız tartışmalar da yaşanmazdı.

TOPLUM KUTUPLAŞTIRILDI

- Biz ne zaman bu kadar hoşgörüsüz olduk?
Aslında bizim toplumumuz oldukça saygılı bir toplumdu. Ta ki ülkeyi yönetenlerin “Taraf olmayan bertaraf olur” sözünü kullanana kadar... Bu söz toplumu kutuplaştırdı. Birbirimize olan hoşgörümüzü kaybettirdi. Maalesef bizim sektörde egoların yüksek olması yüzünden hoşgörü de azaldı, azalıyor.

BANA İFTİRA ATTILAR

- Sizin anlattığınıza bakılırsa yapım firmanız oldukça sorumsuz…
Sorumlu olsaydı işi bırakmaz devam ederdik. Ama yapımcımızın ne yapmak istediğini hala kavramış değiliz. Bunu da ilk defa sana açıklıyorum, Pastel Film, bana senaryoyu mail yoluyla dağıttığım yönünde iftiralar attı. Bu konuda firmaya dava açmayı planlıyorum. Yapım şirketi bunun gibi saçma sapan bir sürü olayla başımızı ağrıttı. Allah bir daha bana böyle bir iş nasip etmesin!

TEKRAR DÖNMEM İÇİN ARADILAR

- Dizinin hikâyesinde Sakine’ye açık kapı bırakıldı sanırım… Bu kadar olaydan sonra geri dönme ihtimaliniz olur mu?
Beni aradılar, istersen tekrar bizimle çalışabilirsin dediler. Fakat ben kabul etmedim. Dedim ya Allah bir daha bana böyle bir iş nasip etmesin!

SİNEMA FİLMİNDE OYNAYACAĞIM

- Duyduğum kadarıyla yeni bir sinema filmi projeniz var. Biraz bilgi verir misiniz?
Evet, yeni bir projemiz var. Boyoz Akademi yapımcılığında Bahadır Abşin’in yönetmenliğinde bir sosyal sorumluluk projesi olan ‘Bambaşka’ isimli bir sinema filminde engelli bir genç kızın annesini oynayacağım. Senaryoyu okudum ve etkilendim.
- Yeni sezonda herhangi bir dizi projesi var mı?
Sen gelmeden önce Küçük Gelin dizisinin senaristi Erkan Çıplak’la telefon görüşmesi yaptık. Yeni sezonda Küçük Gelin dizisinde şimdilik 3 bölüm rol almamı istedi. Bende seve seve kabul ettim.

HUZUR VE SAYGI ŞART!

- Gelen tekliflerde nelere dikkat ediyorsunuz?
Ben hayatımda iki yapım şirketine artık yer vermeyeceğim. Biri Pastel Film diğerinin ismi lazım değil. Ben huzurlu bir set ortamı istiyorum. Kin, nefret, kıskançlık ve hasetin olmadığı bir set ortamı istiyorum. Gelen tekliflere de bu eksende bakıyorum. Huzur ve saygı şart!