Özgürlük, deneysellik ve baş kaldırı ‘Yaşasın ana akıma isyan!’ Kolay değil; ana akımı hiçe saymaya cesaret edebilmek. Önce zemini sıkıca bir sallamak, üstündekiler etkisini ve şaşkınlığını yitirmeden hepsini ayrı ayrı bir tokatlamak gerekir. Harujaku bunu yaptı. Amaç farklı giyinmek değil, amaç ‘biz sizin ana akımınızın parçası olup kendimizi çarklara teslim etmeyeceğiz’ demek. Bunu özümsemek, ruha ayak uydurabilmek… Yıllardır bunu yapıyorlar ve istediklerini elde ediyorlar.

Ana Akımdan uzaklaşırken, ana akımın kendisi olmak Her ne kadar isyan modası çıkarsalarda, günümüzde Harujaku modası öyle bir hal aldı ki, ünlü modacıların rüküşlükle yaftalamasına rağmen, ana akım unsuru olmak yolunda ilerliyor. Riya düzeyleri okyanus seviyesi olan modacılar Harujaku’den esinlendikleri herşeyi kendi çaplarında modifiye ederek podyuma taşımaya başladılar bile. ‘Bir gün her canlı ana akımı tadacaktır’ sözüne istinaden, Harujaku’nun evrildiği süreç kendi zemininden kaymaya, farklı bir noktaya ilerlemeye başladı. Üzücü mü? Kesinlikle 70 ve 80 kuşağı japonlarına yazık yahu! Uğraş, didin, isyan et ve sonuç ‘çarka yeniden karış’, kendinize gelin….

Bıdı bıdılarıma burada sonra verirken, gözünüze garip ve saçma gelen Harujaku modası hakkında kulağınızda kalabilecek, fikrinizi yumuşatabilecek bir şeyler anlattığımı umut ediyorum. Emo’ değil bunlar bunuda eklemek istiyorum. Her neyse; dünya moda konusunda sınır tanımazken, japonlar acayipliklerini her yere bulaştırırken bunu kaçırmak olmazdı, tanımamak olmazdı. Dünyaya gözünüzü açın, kabul edemesenizde.  Görüşeceğiz tekrar (Bana katlanabilirseniz) YAZARKEN NE DİNLEDİM? Ofenbach-Be Mine Milky Chance-Blossom Norah Jones-Carry On Saint Motel-My Type Jamiroquai-Automaton Cero-Summer Soul The Fin-Night Time