''Nasıl sürü gücünü kurttan alıyorsa, kurt da gücünü sürüden alır''

Sıkıcı bir akşamı keyiflendirmenin en kolay yollarından biri, güzel bir film eşliğinde içinde bulunduğumuz dünyadan kısa bir süreliğine uzaklaşmak olsa gerek. Biz de öyle yaptık; insanlar hınca hınç ‘Kolpaçino 3’ salonunu doldururken, biz yalnızca 5 kişi, Orman Çocuğu’na yöneldik. Onlar bize ‘çocuk mu bunlar?’ diye tuhaf tuhaf, biz onlara ‘belki de, çok ‘derin’ espriler vardır da biz anlamıyoruzdur’ der gibi baktık ve birbirinden çok farklı serüvenlere dalmak üzere ayrıldık.

Öncelikle söylemeliyim ki; 3 boyutlu olan bu filmde gerçekten muazzam bir ormanın içinde hissediyorsunuz. Her damla yağmur, çıtırdayan dallar ve ormandaki istisnasız her canlı, tamamen aşırı gerçekçi bir halde karşınıza çıkıyor. Oysa, filmde özel efektlerle yaratılmamış sadece tek bir karakter var; Küçük Mowgli. O nedenle de, ormanın büyüsüne kapılsanız dahi, yer yer gerçekliğe dönüp kendinizi, ‘çocuk inanılmaz yetenekli’  derken buluyorsunuz. Küçücük çocuk, film çekilirken aslında tek başına gülüyor, sinirleniyor, koşuyor. Filmi izledikten sonra aklı gitmiştir herhalde, neler yapmışım ben ya hu diye, o ayrı…

Filmin konusuna gelirsek; ailesini talihsiz bir biçimde kaybeden  bir bebek vahşi ormanın derinliklerinde kurtlar tarafından büyütülüyor. Her şey çok iyi, çok güzel, minik kurt kardeşler pek sevimli ama tabii kötü karakter de lazım. Ormanın kaplanı bu durumdan rahatsız, ‘asarım, keserim, ben ne dersem o olur’ tavrıyla ‘bizden olmayan gitsin’ istiyor. Bu noktada, filmdeki güçlü mesajları almaya başlıyorsunuz. Bir kere en önemlisi, bu tek bir kişinin herkesi kurtardığı klasik hikayeyi anlatmıyor. Tam tersine, bir topluluğun herkesi kucaklamayı bırakıp varoluşuna ihanet ettiği anda nasıl bir çöküş yaşadığını en açık haliyle gösteriyor.  "Nasıl sürü gücünü kurttan alıyorsa, kurt da gücünü sürüden alır " sözünü pek çok kez duyuyorsunuz. Kurtlar, ormanın kralına boyun eğip küçük çocuğu aralarından uzaklaştırdığında kaos başlıyor, birlik yıkılıyor.  Ne zaman tüm orman bir oluyor, mutlu bir yaşama o zamana kavuşuluyor.

Ormandaki her bir canlı farklı karakterleri temsil ediyor. Güç savaşı peşindekileri, hükmedenleri, emir erlerini, çıkarcıları, sinsileri, vefakarları, karşılıksız sevenleri ve daha nicelerini görecek, belki de  çevrenizdekilerle bağdaştıracaksınız.

Birkaç saatinizi ayırın, pişman olmayacaksnız…