Lanetli Çocuk (The Boy)
Yönetmenliğini William Brent Bell'in üstlendiği ve başrollerde Lauren Cohan, Rupert Evans, Ben Robson'ın yer aldığı Lanetli Çocuk bir bebek bakıcısının yaşadığı korku dolu hikayeye odaklanıyor.
Greta, yaşlı İngiliz bir çiftin evine dadı olarak işe başlar. Genç kadın dadılık yapacağı çocuğun neredeyse gerçek boyutlarda bir oyuncak bebek olduğunu anladığında ufak çaplı bir şok yaşar. Ancak yaşlı çift 20 sene önce kendi oğullarını kaybetmiş ve onun ölümüyle baş edebilmek için böyle bir yola başvurmuşlardır. Böylelikle Greta, haftasonu çift uzaktayken oyuncak bebekle evde kalmaya ikna olur. Gitmeden önce Greta'nın uyması gereken kuralların yazılı olduğu bir liste bırakırlar. Ancak Greta'nın en büyük kabusu gerçekleşir ve oyuncak bebeğin canlı olduğuna inanmaya başlar.
96
Bi O Kalmıştı
Umutsuzluklar, hayaller ve duygusal zenginliklerle örülü Altuntaş ailesinin trajikomik hikâyesini anlatan filmin yönetmenliğini Burak Babayiğit ve senaristliğini Taha Ulukaya üstleniyor. Yeşilçam filmlerinin sıcaklığını taşımayı amaçlayan filmin adını aldığı 'kısaltma' ise "bi o kalmıştı". Oyuncu kadrosunda ise Murat Nazım Vardarlı, Andaç Semerci, Gülşah Yeşilot, Mutia Gürsel, Taha Ulukaya, Kemal Ekşioğlu ve Sebahat Adalar gibi yeni isimler yer alıyor.
Hayati Altuntaş, ailesi ile kıt kanaat geçindiği bir hayat sürmektedir. Abisi Bekir ise refah içerisinde karısının babasından kalan kuyumcu dükkanlarını işletir. Hayati her Allah'ın günü sokaklara iş aramaya çıkar, ama şansı pek yaver gitmez. Öte yandan elindeki avucundakini de şans oyunlarına yatırır. Karısı Saniye ve abisi Bekir de dahil olmak üzere onun bu hali herkese malzeme olmuştur. Hayati'ninse elinde sadece hayalleri kalmıştır...
97
İnatçılar (Hrútar)
Grimur Hakonarson'un filmi, kadrajını İzlanda'nın en izbe köşelerinden birine çeviriyor. 40 yıldır birbirleriyle konuşmamış olan dargın iki kardeşi bir araya getiren bu coğrafya, hem kendilerini, hem çiftliklerini hem de kuzularını kurtarabilmek için güç birliği yapıyor. Hakonarson, ikinci uzun metrajlı filmiyle, iki kardeş üzerinden koskoca bir coğrafyanın öyküsünü perdeye taşıyor.
Dokunaklı, insancıl ve kuzeyli mizahını esirgemeyen bu dram 2015 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış ödülüne layık görüldü ve İzlanda'nın Oscar adayı seçildi. Filmin başrollerini Sigurður Sigurjónsson ve Theodór Júlíusson paylaşıyor.
98
Bin Başlı Canavar (Un Monstruo de Mil Cabezas)
Filmin yönetmen koltuğunda Gecikme ve Yasak Bölge'den tanıdığımız Rodrigo Pla oturuyor. Başrolde ise filmdeki performansıyla izleyicilerin beğenisini toplayan Laura Santullo yer alıyor. Filmin kadrosunda Sebastian Aguirre Boëda, Hugo Albores ve Nora Huerta da bulunuyor.
Sigorta şirketi kocasının bakım masraflarını karşılamayınca, Sonia Bonet işleri kendi eline alır. İnatçı bürokrasi ve ilgisiz işçiler Sonia’yı bir kırılma noktasına iter. Oğluyla birlikte sisteme karşı mücadele etmek için çalışır. Tek amacı eşine gereken ilaçları elde etmek olan kadının baş etmek zorunda kaldığı sistem aslında buzdağının yalnızca görünen kısmıdır. Sonia çabaladıkça daha büyük bir bataklığın içinde olduğunu fark etmeye başlar.
99
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.