Doğuma ilişkin ilk anestezi uygulaması 1847 de Sir James Young Simpson’ın eter yada hafif anestezi uygulamalarını doğumun son evresinde uygulamasıyla başlamıştır. Modern blok anestezi teknikleri anne ve yenidoğan güvenliğine katkı sağlar.
Doğum yaşam boyu görülebilecek en ağrılı durumlardan birisidir. Doğum ağrıları annenin gereksiz yere sancı çekmesine ve fizyolojik stres oluşturmasının yanı sıra annenin yorgun düşmesine neden olur. Bu nedenledir ki doğumda anestezi kullanımı artış göstermiştir. Bunun sonucunda doğum ve çıkım için belden uyuşturmalı yada ağrı kesici tekniklerin kullanımı yaygınlaştırılmıştır.
Gebelerin çoğunluğu doğum sırasında daha önceki ağrı deneyimlerine göre çok daha yoğun olarak tarifledikleri orta-şiddetli arası ağrı yaşarlar. İlk kez doğum yapan kadınla ağrılarını daha sonraki doğumlara göre daha yoğun olarak tarif edilmektedir.
Uygun psikolojik hazırlık yapılmaması doğum sırasında yaşanan ağrıya katkıda bulunabilir. Doğum öncesi sınıflar doğum süreci hakkında bilgi verebilir. Doğum hazırlığının yaşanan ağrının miktarını belirli oranda değiştirebildiğini gösteren önemli derecede kanıtlar vardır. Aşırı ağrı bazen bebeklere aneljeziklerden daha fazla zarar verebilir.
Doğumun ilk evresinde ağrı rahim kasılması ve rahim ağzının açılmasından kaynaklanır. Ağrı karın duvarı, alt sırt ve uyluk bölgesinde ifade edilir.ve kramp tarzındadır. İkinci evrede rahimin gerilmesi ve bu gerilmeye bağlı gerginlikten kaynaklanır. Ağrı daha şiddetlidir. Bebeğin başı çıkıma hızla ilerlemektedir. Makatta basınç ve baskı artar.
Değişik faktörler doğum sırasında hissedilen ağrının derecesini ve şiddetini etkileyebilir. Bu faktörler gebenin psikolojik durumu, zihinsel hazırlık, aile desteği, koç olarak eğitilmiş destek olacak kişinin varlığı, kültürel alt yapı, önceki doğum deneyimleri, bebeğin büyüklüğü ve yerleşimi gibi durumlar ağrı derecesini arttırır.
Anestezi yada ağrı kesici ilaçlar ne zaman uygulanmalı sorusuna gelince rahim kasılmaları düzenli hale gelip rahim ağzı %60-70 incelip açıklık 4 cm ulaşınca ve anne ağrıları ciddi olarak hissettiği anda ağrı kesiciler ya da anestezi uygulanmaya başlar. Bu durumlar oluşmadan uygulanması doğum sürecinin gerilemesine geç uygulanması ise annenin gereksiz yere acı çekmesine neden olur.
Bel bölgesinin uyuşturulması ile anne adayı baskıyı dokunmayı hisseder. Kalkıp yürüyebilir ancak ağrıyı hissetmez. Bu avantajlarının yanı sıra dezavantajları da vardır elbette. En sık görülen yan etkilerden biri tansiyonun düşmesidir. Bu yan etkiyi önlemek için işlem öncesi hastaya bir litre sıvı damardan hızlı bir şekilde verilir. İşlem sonrası görülebilecek yan etkiler ise baş ağrısı yetersiz ilaç verilmesi sonucu tek taraflı uyuşma olması ilaçlara bağlı alerji ciltte dökülme idrar yapamama nadiren de olursa görülebilir. Doğum sırasında en sık karşılaştığımız etki ise ıkınma hissinin olmamasıdır. Dolayısıyla ıkınma hissinin ortadan kalkması doğum sürecinin uzamasına neden olmaktadır.
Ağrısız doğum kanama bozukluğu olan hastalara uygulama bölgesinde enfeksiyon olması yada yanık varlığında pıhtılaşma önleyici tedavi alanlarda ve en önemlisi anne onayı olmadan uygulanmaz.
Unutulmamalıdır ki İşlem deneyimli eller tarafından uygulandığında ve şartlar uygun olduğu sürece konforlu bir doğum için hiçbir engel söz konusu değildir.
Doç. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Perinatolog
"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."