İnsanın şu hayatta yaptığı en iyi şeyin eleştiri olduğunu düşünüyorum. Bildiğimiz veya bilmediğimiz her şeyi eleştirmek için içimizden adeta bir canavar çıkar. Ama insanları 'eleştiriyor' diye eleştirmek yerine onların eleştirmesine fırsat veren donelere bakmak lazım.
1 hafta önce İnstagram'da önümüze bir poz düştü. Yarı çıplak bir kadın(!) kucağında bebeğini emzirirken çekilmiş olduğu resmi büyük bir özgüvenle paylaşıp, gelebilecek eleştirilere de ilginç bir bikini benzetmesiyle yanıt vermiş. Evet anladığınız üzere Nazlı Hamarat'tan bahsediyorum.
Türkiye onu İşte Benim Stilim yarışmasıyla tanıdı. İstanbul'da yaşayıp okula hergün uçakla gidip gelmesi, lüks düşkünlüğü, kendinden emin tavırları ona büyük bir popülerite kattı.
Zenginin malı züğürtün çenesi yorarmış. Allah daha çok versin gözümüz yok. Benim derdim; ne lüks yaşamı ne de yaşadığı ilişkiler.
Kendimde eleştirme hakkını gördüğüm şey; Hamileliği boyunca paylaştığı cesur pozlardan tutun da bebeğini özellikle gündemde kalma aracı olarak kullanmaya çalışması. Yani anneliğini paravan olarak kullanan, sosyal medya canavarı var karşımızda!
Aslında büyük bir tehlikenin yaklaştığını anlamamız lazımdı(!) Hamilelik sürecinde bebeğinin babasıyla yaşadığı sürtüşmeleri sanki herkes bilmek zorundaymış gibi an be an anlatan, bebek doğduktan sonra neler paylaşmaz ki!
Yine de kendisini takip etmekten hiç vazgeçmedim. Kendisinin iddia ettiği gibi 'gizli hayranlık' duyduğumdan değil, daha ne kadar ileri gidebileceğini görmek için.
Eleştirim; dünyanın en kutsal şeyi olan anneliğin bu şekilde ayaklar altına alınmasına, insanın kendini bu derece teşhir etmesi ve ardından bir de anlayış bekleyip dünyanın en normal şeyiymiş gibi göstermesine.
Peki, bizlerin tepkisi Nazlı Hamarat için önemli mi? Asla! Çünkü amaç zaten gündemde kalmak. Ve başarılı da oldu.
Burada üzüldüğüm ise bebeği. Elbetteki, bir anne kendi evladını çevredekilerden daha çok düşünür. Ama böyle görüntü veren bir anne için bu durum geçerli midir bilemedim.
Yine hunharca eleştiri hakkımı kullandım. Böyle anlarda ''İnsan kınadığını yaşamadan ölmezmiş'' hadisi geliyor aklıma. Ve dua ediyorum; ''Allah'ım doğru ile yanlışı idrak etme yeteneğimi elimden alma'' AMİN.
Serpil Portakal'ı sosyal medya hesaplarından da takip edebilirsiniz.
facebook.com/serpilportakalyoutube/
"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."