Var olanın üstüne iyi bir şeyler eklemek elbette iyidir. Mevcut koşulların iyileşmesi, sahip olduklarımızın artması vesaire. Ama tüm bunları isterken ya da dilerken elimizde olanın bize ne kattığına bakmak da iyi olmaz mı? Öyle ya işin sonunda Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmak var. Hani bir de derler ya beterin de beteri var. Tam da yeni yıl arifesinde pek de şahane olmayan cümleler kurduğumun farkındayım. Cümlelerim değil ama niyetim pekala iyi.    

Her şeyin çılgın bir hızla değiştiği, dönüştüğü bu çağda, hepimizin zaman zaman şikayet ettiği ama bir taraftan da içinden çıkamadığı ve/veya çıkmak istemediği dünyevi koşturmacalarımızın hemen hep ilk sırasında yer alan eylemler, “almak”, “olmak” ve “istemek.” Oysa diğer tarafta varlığını pek de fazla hatırlamadığımız ve belki de hepimize iyi gelecek bir başka kelime var: “Korumak.”

Bunu istediğiniz gibi anlamlandırabilirsiniz. Malınızı, paranızı, makamınızı, güzelliğinizi, şanınızı korumayı seçebilirsiniz. Ama ben şahsen bundan fazlasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Bize güç vermesi ve yardım etmesi için inancımızı korumalıyız. Hiç ulaşamayacak olsak bile bizi ayakta tutması için hayallerimizi korumalıyız. Temiz kalabilmek, iyilikten yana olabilmek ve daha basit düşünebilmek için çocukluğumuzu korumalıyız. Kalbimizi, beynimizi ve bedenimizi korumalıyız, kötücül niyetlerden. Sevgimizi, saygımızı, hoşgörümüzü, anlayışımızı korumalıyız. Gözümüzü ve elimizi; aklımızı ve fikrimizi bazen.         

Küresel anlamda iyi bir yıl değildi 2015. Götürdükleri, getirdiklerinden çok daha fazla oldu. Bir nevi ihaneti onda gördük, şiddeti gördük lakin aşkı göremedik. Sevemedik sanki birbirimizi. Şimdi 2016’ya sayılı saatler kala, yeni yıldan piyangodaki büyük ikramiyeyi, son model bir arabayı, havuzlu bir villayı, müthiş bir terfii ve biraz daha mütevazı olup geçen gün vitrinde gördüğünüz o harika ayakkabıları isteyebilirsiniz. Hiç de fena olmaz hani.

Ama bana kalırsa sevgi olsun, iyilik olsun, huzur olsun. Çoğalmasak da eksilmeyelim.

Noel Baba’ya not:

Sevgili Noel Baba,

Alacağın olsun. Geçen yıl senden bir kırmızı palto istemiştim. Hatta bir beden büyük al, seneye de giyerim demiştim. İyilik yap, denize at demişler. Ne gelen oldu, ne giden. Haliyle kırmızı palto da yalan oldu. Bu yıl kendimden vazgeçtim ama yine de senden bir ricam var.

Sek sek oynayacakları yerde vücutlarından seken kurşunlara şükretmek zorunda kalan, koca koca insanların akıl almaz kavgaları yüzünden küçücük sırtlarına dünya ağrısı yüklenmiş tüm çocuklar için bir melek istiyorum.

Bu sefer boş geçme beni.

Herkese MUTLU YILLAR!     

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."