Zamanı aşmak, anda yaşamak!

Şems Uzuneser

Zaman, yaşamın içinde akıp gittiği bir olgu; yıpratan, yaşlandıran, eskiten zaman. Zamanın sürükleyen etkisi karşısında hiçbir şey duramıyor. Zaman geçmişten gelip geleceğe doğru akarken her şeyi de kendisi ile birlikte sürükleyip bozuyor. Her şeyi sonlu hale getiriyor; bu evrende maddi olan hiçbir şey sonsuz değil.

Zamanın etkisinden kurtulmak, yaşlanmamak, sonsuza kadar yaşamak insanoğlunun en büyük tutkularından birisi. Ama maalesef zamanın yok olması diye bir şey mümkün değil. Çünkü bu evrende zaman en ince enerjilerden biridir ve her türlü maddenin içine girip onu titreştirerek yapısını bozguna uğratır ve bir süre sonra biçiminin bozulup transforme olmasına neden olur.

Bu yüzden hiçbir madde zamanın gücüne karşı koyamaz. Her nesne zamanla yıpranır ve bir gün çöker. Bu yüzden madde sonsuza kadar yaşayamaz. Fakat biz, insanoğlu zamanı yok edemesek de aşabiliriz. Zamanı aşmak nasıl olacak? Bu bilgi Orijinal Yoga Sistemi’nde verilmiştir.

“İnsan zihni aracılığı ile zamanın kölesi olur. Zaman direkt olarak size hiçbir şey yapamaz. Zaman zihni, zihin de sizi etkiler. Orijinal Yoga Sistemi ile zihni aşar, anda kalırsınız ve kölelik biter.”
Büyük Üstad Akif Manaf, Özlü Sözler 2.Kitap, Yoga Academy Yayınevi

Bizi zamana bağlayan şey zihindir. Zihin bizi geçmişten gelip geleceğe doğru akan zamana bağlamaktadır. Zihin yapısı itibari ile zamanda yolculuk yapabilir, yani geçmiş ve gelecek arasında hareket edebilir. Ve zaten zihninizi incelediğinizde göreceksiniz ki genellikle ya anıların içindesiniz ya da düşler bahçesinde.

Geçmiş adı üstünde geçmiş zaten. Gelecek de daha gelecek, gelmemiş. Yani zihnimiz kaybolmuş veya henüz var olmamış zamanlar arasında sallanıp duruyor. Oysa yaşanan bu andır, ne geçmiştir ne gelecektir. Bu anlamda baktığımızda biz gerçekte pek de yaşamıyoruz. Yani zihin genelde var olmayan zamanlarda dolaşıyor, içinde bulunduğumuz anı yaşayamıyor.

Zamanın etkisini aşabilmek için zihnin bu geçmiş ve gelecek arasındaki git-gellerinin durdurularak, anda kalması sağlanmalıdır. Zaman bir akıştır. Geçmişten gelip geleceğe doğru akan, sürükleyen bir akış. Bu akışın durması demek geçmiş ve geleceğin olmaması demektir. Eğer geçmiş ve gelecek yoksa akış yoktur ve sadece içinde bulunulan an vardır.

Zihnin bu akışın dışına çıkıp anda kalabilmesini sağlamak için zihin eğitilmeli, kontrol altına alınmalıdır. Orijinal Yoga Sistemi’nde kontrol kelimesi bildiğimiz anlamda zorlama ile yapılan kontrol anlamına gelmiyor. Burada kontrol kendiliğinden gelişiyor ve aslında kontrol edilmeden ulaşılan bir kontrol oluyor.

“Zihinsel kontrol elde etmek için zihinle doğrudan doğruya uğraşmaya ve zihni baskı altında tutmaya gerek yoktur. Orijinal Yoga Sistemi’nde uygulanan teknikler yumuşak ve risksiz bir şekilde farkındalığı geliştirir ve beynin uyuyan bölgelerini uyandırır. Zihinsel kontrol doğal olarak gelişir.”
Büyük Üstad Akif Manaf, Özlü Sözler 3.Kitap, Yoga Academy Yayınevi

Zihnin eğitilerek geçmiş ve gelecek arasındaki sallantısına son verip onu anda tutabilmek için Orijinal Yoga Sistemi’nde konsantrasyon teknikleri verilmiştir. Doğru teknikler düzenli bir şekilde uygulandığında zihinsel dağınıklık giderilecek, zihin daha sakin ve sabit hale gelecektir. Böylece zihnin konsantrasyon gücü artacak ve zamanda ileri-geri sallanmak yerine anda kalabilecektir.

Konsantre olabilen zihin anda kalabilir, dağınık zihin anda kalamaz. Bu yüzden zihnin dağınıklılığı giderilmeli ve konsantrasyon gücü artırılmalıdır. Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf’ın “Yoga: Dharana- Konsantrasyon Teknikleri” isimli kitabında zihin, zihnin yapısı, nasıl çalıştığı hakkında çok geniş bilgiler ve bir çok konsantrasyon tekniğini bulabilirsiniz.

Anda kalmayı başaran insan gerçekten yaşamaya da başlar. Çünkü aslında anda kalamayan kişi yaşamıyordur. Sürekli anıları düşünen kişi geçmişte kaybolmuştur, sürekli planlar yapan ya da düşler kuran kişi ise gelecekte kaybolmuştur. Şimdide yaşayan kişi ise var olan kişidir. Bilirsiniz bazı kişiler tehlikeyi sever. Tehlikeli sporlar vardır, süratli araba kullananlar, paraşütle atlayanlar, vahşi hayvanların fotoğraflarını çekenler.

Bu kişileri düşünün, neden bu işleri yapıyorlar? Çünkü o tehlikenin içindeyken kişi o ana tüm dikkatini vermeli ve tam bir odaklanma halinde olmalıdır. Aksi halde küçük bir dikkatsizlik feci sonuçlara neden olabilir. İşte orada, o tehlikenin içinde kişi anı yaşar. İçinde bulunduğu andadır, zihninde hiçbir düşünce yoktur. Sadece o ana kilitlenmiştir ve o an sonsuzluk kadar uzun gelir.

İşte o kısacık an sonsuzluğu içinde barındırır. Anda yaşayan kişi sonsuzluğu tadabilir. Çünkü sonsuzluk andadır. Geçmiş ve geleceği aşan ve anda kalan zihin sonsuzluğun içine dalar. Ve orada zihinde aşılır ve kişi gerçek benliği ile temas eder. Bedenin içindeki gerçek özü ile yüzleşir.

Bu evrende sonsuz olan tek şey ruhtur. Onun dışındaki her şey zamanın etkisindedir ve sonludur. Bir gün çökmeye mahkumdur. Bu evrenin toprağından olan bedenle kendini özdeşleştiren, kendisini beden olarak algılayan herkes zamana yenilir. Bu evrenin enerjilerinden farklı olan ruh ise zamanın etkisinde değildir. Eğer ruhi özümüze ulaşır ve onu yaşarsak zamanın etkisinden kurtulabiliriz. 

Ruhi özümüze ulaşıp, onu yaşadığımızda zamanın sınırlayan etkisinden kurtulur ve sonsuzluğu yaşarız. Bunun için düzenli Orijinal Yoga Sistemi tekniklerini uygulamanız yeterli. Çok sade olan bu sistem zamanı aşmanızı, anda yaşamanızı sağlayacaktır. Böylece gerçek özünüzle bir olup sonsuzluğa ulaşabilirsiniz.

Şems Uzuneser
Yoga Academy Eğitmeni

www.yogaacademy.com.tr

https://www.facebook.com/pages/Yoga-Academy/155455811146419

 

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar