Kukla mısınız? Bunu hiç kendinize sordunuz mu?

Kukla nedir, kimdir, ne yapar, nasıl yapar? Bu konulara değinelim ve siz de kukla mısınız, değil misiniz şöyle bir kendinize bakın....

Şems Uzuneser

İç güdüsel, tepkisel davranan kişi kukladır. Kukla düşünmez, tartmaz, değerlendirmez, sadece kuklacı iplerini nereye çekerse oraya gider, kuklacı onun ne yapacağına nasıl yapacağına karar verir. Kuklanın kendi başına bir iradesi yoktur, kuklacının iradesine göre davranır. Böyle kişileri çevrenize baktığınızda hemen görebileceğinizden eminim.

Kuklaların hayatı etki-tepki yasasına göre şekillenir, bu onlar için yaşamsal davranış şeklidir. Kendilerine bir etki gelir ve hemen refleks olarak tepki verirler. Birisi ona aptal dediğinde daha sözü bitmeden sensin aptal der. Küçük bir etki hemen arkasından gelen bir tepki, içinde hiç bir değerlendirme, tartma, ölçme, biçme yok...

Böyle insanların ipleri kuklacıların elindedir. Kuklacı kim? Kuklanın iplerini elinde tutan kişi ya da kişiler...

Kukla manipülasyona çok açıktır yani kuklayı yönlendirmek, etkilemek, harekete geçirmek çok kolaydır. Kuklalar kişisel ve toplu olarak hereket ederler. Her iki durumda da zihinsel kalıplar, davranış biçimleri, inançlar, beklentiler iyi tespit edildiğinde kuklacının işi çok kolaydır.

Bir dedikodu, yanlışlıkla veya maksatlı söylenen bir söz, bir yanılgı ve hemen duygusal tepkiler... Hatta fiziksel tepkiler de olabilir.

Kuklanın ipleri beş duyu ve eğitimsiz zihindir. Beş duyu algılara neden olur, görme- duyma- dokunma- koklama ve tatma. Kuklanın ipleri olan duyuları herekete geçiren bir etki yani kuklacının duyulara yönelik etkisi – bir söz, bir görsel vs , hemen arkasından gelen zihinsel ve duygusal tepki, ve hatta fiziksel tepki.

“Yanlış algı yanlış duyguya neden olur” Büyük Üstad Akif Manaf
Beş duyu ve zihin- duygu birbirini karşılıklı etkileyen unsurlardır. Herkes dünyayı zihin- duygu perdesinin arkasından görür. Kuklalar tepkisel oldukları için zihin-duygu perdesine yansıyan her türlü gölgeye tepki verirler. Onlar için her şey bir uyaran, bir tetiktir. Kuklaların iplerini ele geçiren onları istediği gibi yönetir.

Kukla olmaktan kurtulmanın en etkili çözümü iplerimizi eritip yok etmektir. O ipler nasıl eritilir ve kukla olmaktan nasıl çıkılır? Evet büyük soru bu...
O ipler ancak farkındalığın geliştirilmesi yoluyla eritilir, bunun başka bir yolu yok. Eğer etkinin farkında iseniz etkinin etkisi yok olur ve siz tepki vermezsiniz, onun yerine gerekiyorsa eylemde bulunursunuz.

Farkında olmayan kişi etki-tepki yasasının kölesidir, o bir makinedir, düğmeye basılır ve harekete geçer. Farkındalığı gelişmiş olan kişi ise etki karşısında gözlemci olur, etkinin farkına varır, değerlendirir, ölçer ve gerekiyorsa eylemde bulunur, hatta gerekmiyorsa eylemde bile bulunmaz. İşte kendinize bakın, kukla mısınız, değil misiniz?

Burada önemli bir konu da şudur; eğer siz kişisel düzeyde kukla iseniz toplumsal düzeyde kesinlikle kukla olursunuz, yani kukla mıyım diye soruyorsanız, kendi kişisel düşünce, duygu ve davranışlarınıza bakmalısınız. Eşiniz, arkadaşınız, anneniz vs sizi manipüle edebiliyorsa siz kuklasınız...
Ama burada kukla olmamak asi olmak, isyankar olmak değildir. Bunları karıştırmayalım. Kukla tepkiseldir dedik, ve kukla olmamak için tepkisel değil eylemsel olunmalı. Kukla olmamak için farkındalık gelişmeli, yani kişi kendisine gelen etkilere derin bakacak, farkında olacak ve böylece değerlendirebilecek.

Örneğin anneniz size onu giyme bunu giy dediğinde, cevabınız hemen bir hayır ya da evet değil, anneniz neden öyle söylüyor onu anlamak, yani annenize ve sözlerine derin bakmak, değerlendirmek ve sonra ne giyeceğine karar vermek ve gerekiyorsa annenize nedenlerinizi açıklamak olmalı.
Eğer siz kişisel düzeyde bu şekilde farkındalıklı olursanız toplumsal düzeyde kukla olmazsınız, tabi bu nasıl başarılacak, o da ayrı bir konu.
Farkındalığın geliştirilmesi için en etkili ve kestirme yol Orijinal Yoga Sistemi’dir. Artık kukla olmaktan vazgeçmenin zamanı gelmiştir diyorsanız, ertelemeyin ve biran önce Yogaya başlayın.

Ayrıca farkındalık konusunda Akif Manaf’ın “Farkındalık Nedir ve Nasıl Farkında Olunur?” kitabını okuyarak farkındalığınızı geliştirme yolunda ilk adımı atmış olursunuz.

“Farkındalık sessiz kalmak ve gözlemci olmaktır” Büyük Üstad Akif Manaf

Sevgilerimle
Şems Uzuneser
[email protected]

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar