Bedenimizi çevreleyen aura da dediğimiz biyoenerji alanımızı daha önceki yazılarda anlatmıştık. Fiziksel yapımızın etrafında bir de enerjisel yapı olduğunu söylemiştik. Aynı bunun gibi fiziksel bedeninde enerjisel bir kopyası vardır. Aynen fiziksel bedenimiz gibi, aynı biçime ve organlara sahip, onunla iç içe geçmiş bir enerjisel beden.
Bu enerjisel beden enerji kanalları ağı ile kaplıdır ve fiziksel bedene bu enerji kanalları ile bağlanır. Enerji kanalları aynen sinir sistemi gibi vücudun her tarafına yayılan bir ağ şeklindedir ve enerjisel bedenle fiziksel bedeni birbirine bağlar. Enerji kanalları yine enerjiden oluşan yapılardır ve içinde farklı enerjiler hareket eder.
Bazı enerji kanalları evrensel enerjiyi içeri almak için girdaplar şeklinde dışarı açılır. Bu dışarıya açılan enerji kanallarının kesiştiği yerlerde enerji merkezleri oluşur. Bu enerji merkezleri bedenden dışarı doğru açılan enerji girdapları şeklindedir. Bu enerjisel girdaplar aynen bir su girdabının sudan oluşması gibi enerjiden oluşurlar ve su girdabının her şeyi içine çekmesi gibi dışarıdan evrensel enerjiyi bedene çekerler.
Enerji merkezlerine çakralar da denmektedir. Çakralar enerjisel beden üzerinde bulunmalarına rağmen, enerjisel beden enerji kanalları ağı ile fiziksel bedene bağlı olduğu için, çakralar tarafından dışarıdan alınan enerjiler bu kanallar vasıtasıyla fiziksel bedene de yayılır. Yani çakralar dışarıdan aldığı evrensel enerji ile fiziksel bedeni sürekli besler.
Vücudumuzda bu şekilde oluşmuş yedi ana enerji merkezi vardır. Bu merkezler fiziksel bedenle bağlantılıdırlar ve fiziksel bedeni beslerler. Bu yedi merkez çok bilinen adları ile yedi ana çakradır. Bunlar enerji bedeninde bulunmalarına rağmen fiziksel bedende de çok önemli bölgelere denk gelirler.
Birinci enerji merkezi yani kök enerji merkezi (Muladhara Çakra) kuyruksokumu bölgesinde bulunur. Bu merkez dışarıdan aldığı enerji ile kuyruksokumu bezini destekler. İkinci merkez, pelvis enerji merkezi (Svadisthana Çakra) cinsel organların ve cinsel hormonal bezlerin bulunduğu pelvis bölgesinde bulunur ve bu organları enerjisel olarak besler.
Sindirim organlarının ve pankreas salgı bezinin bulunduğu karın bölgesinde karın enerji merkezi (Manipura Çakra) vardır. Solunum organlarının, kalbin ve timüs bezinin bulunduğu göğüs bölgesinde göğüs enerji merkezi (Anahata Çakra), tiroid ve paratiroid bezlerinin bulunduğu boyunda boyun enerji merkezi (Vişhudha Çakra) bulunur.
Kafanın içinde epifiz salgı bezi bulunur, bu bezin bulunduğu bölgede alın enerji merkezi (Agya Çakra) vardır. Bu enerji merkezleri de bulundukları bölgelerdeki organları beslerler. Kafanın üstünde, fiziksel bedenin dışında ise en üst enerji merkezi olan tepe enerji merkezi (Sahasrara Çakra) bulunur.
Her çakra bulunduğu bölgeye enerji aktararak o bölgenin sağlıklı olmasını sağlar. İnsan için bu enerji merkezlerinin düzgün çalışması hayati öneme sahiptir. Enerji merkezlerinde oluşmuş herhangi bir tıkanma veya girdabın yapısında ortaya çıkan bir hasar ilgili organların yeterince enerji alamamasına ve hastalanmasına neden olur.
Çakralar enerji düzeyinde faaliyet gösteren yapılar oldukları için bunları anlamak zor olabilir. Sonuçta insan görmediği, duymadığı, hissetmediği bir şeye nasıl anlam verebilir ki…
Ama durugörüsü yani enerjisel düzeyi görme yeteneği gelişmiş kişiler çakraları görebiliyorlar.
Orijinal Yoga Sistemi’ni düzenli uygulayınca bir süre sonra kişi çakraları hissetmeye, görmeye başlıyor. Çakraları fiziksel gözle göremesek de onlar gerçektirler ve varlıkları birçok bilim adamı tarafından kanıtlanmıştır. Bu konuda yapılan araştırmaları ve sonuçlarını birçok kaynaktan araştırabilirsiniz.
Çakralar fiziksel bedeni olduğu kadar insan psikolojisini de etkilemektedir. Mesela kök çakra özgüven duygusu ile ilgidir. Bu enerji merkezinden yeterince enerji alınamaması kişinin özgüven sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Veya göğüs çakrası sevgi enerjisi ile ilgilidir, sevememek, empati kuramamak, affedememek göğüs çakrasında oluşmuş tıkanıklıklar nedeni ile ortaya çıkar.
Çakralar fiziksel duyularla algılanamadıkları için suiistimale oldukça açık bir konudur. Çevremizde birçok insan görebiliriz ki, çakraları hiç algılamadıkları halde sınırlı teorik bilgileri ile başka insanlara bu konularda tavsiyelerde bulunuyorlar. Ben de Orijinal Yoga Sistemi’ne başlamadan önce birkaç farklı yöntemde çakraları açma, dengeleme adı altında uygulamalar yapmıştım.
Mesela ellerimizle direk çakralara enerji veriyorduk ve çakrayı açmaya çalışıyorduk, veya iki çakraya birden iki elimizle enerji vererek dengelediğimizi düşünüyorduk. Şimdi bu uygulamaların ne kadar yanlış olduğunu o kadar iyi anlıyorum ki. Çünkü bende o zamanlar bir konuda çok okuyunca o konuyu bildiğime inanıyordum.
Çakralar konusunda çok okuduğum için de artık o konuyu iyi bildiğimi ve çakralarımı açtığımı, dengelediğimi düşünüyordum. Sonra Büyük Üstad Akif Manaf’ın “Yoga: Çakralar- Enerji Merkezleri” kitabını okuyunca bu konuda ne kadar yanlışlar içinde olduğumu anladım. Maalesef bana o yöntemleri öğreten kişiler hala o yalan yanlış bilgileri başkalarına aktarıyorlar.
Fiziksel bedenimiz gibi enerjisel yapımızda bir dengeye sahiptir. Çakramız tıkalı veya açık olsun, sonuçta tüm sistemimiz fonskiyonlarını devam ettirebilmek için bir dengeye sahiptir. Çakra sistemi de kendi dengesine sahiptir. Dışarıdan çakraya elle enerji verildiğinde tüm sistemin dengesi bozulmaktadır. Mesela bir çakra negatif bir ortamda kendini korumak için küçülebilir.
Eğer sizden nefret eden insanların olduğu bir ortamda iseniz göğüs enerji merkezi kendini korumak için küçülür. Çünkü çakra etraftaki negatif enerjiyi almak istemez. Ama çakra dışarıdan müdahale ile açıldığında almak istemediği negatif enerjiyi almaya başlar ve zarar görür.
Bu yüzden çakraları suni şekilde açmak yerine, tüm sistemi doğal bir şekilde dengelemek önemlidir. Etrafınızda bulunan ve size çakralarınızı açacağını söyleyen kişilere itibar etmeyin. Onun yerine düzenli olarak Orijinal Yoga Sistemi’ni uygulayın ve kendi enerjilerinizle kendi sisteminizi sağlıklı hale getirin.
Şems Uzuneser
Yoga Academy Eğitmeni
www.yogaacademy.com.tr
https://www.facebook.com/
"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."