Diğer insanlarla kurduğumuz fiziksel ve duyusal iletişimin yanı sıra biyoenerji alanlarımız sayesinde de enerjisel iletişime gireriz. Genelde bunun farkında bile olmayız ama aynı mekanda bulunduğumuz herkesle aramızda biz isteyelim ya da istemeyelim enerjisel bir alış veriş oluşur.
Biyoenerji alanını geçen haftaki yazımızda anlatmıştık, bu hafta da biyoenerji alanlarımız arasındaki enerjisel iletişim konusuna değineceğiz.
Biyoenerji alanımız fiziksel bedenimizin çevresinde 2,5-3 metreye varan bir genişlikte elips şeklinde enerjisel bir alandır. Aynı mekanda bulunduğumuz insanlarla biz henüz fiziksel bir temasa geçmeden enerji alanlarımız iç içe geçerek enerjisel alışverişe başlar.
Her biyoenerji alanı titreşim düzeyi ve alandaki enerjilerin oluşturduğu desen itibari ile kendine hastır, özeldir. Biyoenerji alanları bu özelliklerine göre birbirleri ile uyumlu olduklarında birbirini çekebilir, uyumsuz olduklarında da birbirini itebilir.
Mesela benzer biyoenerji alanlarına sahip olan kişiler genelde daha uyumlu olurlar, aralarında hemen pozitif bir iletişim oluşur, birbirlerinden hoşlanırlar. Farklı biyoenerji alanları ise çoğunlukla birbirini iter. Böyle kişiler birbirlerinden uzaklaşırlar hatta bazen hiç sebep yokken diğerinden hoşlanmadıklarını hissederler.
Yani ilk görüşte hoşlanmadığımız ya da soğukluk hissettiğimiz kişilerden, sadece biyoenerji alanlarımız uyumsuz olduğu için uzaklaşma isteği hissediyor olabiliriz. Bu yüzden çiftler veya aileler birlikte Orijinal Yoga Sistemi uyguladıklarında enerjileri uyumlu hale geldiği için aralarındaki pozitif iletişim gelişmektedir.
İnsanın psikolojik durumu biyoenerji alanını etkiler. Birey üzgün, öfkeli, neşeli olduğunda ya da kıskandığında biyoenerji alanı yaşadığı duyguya göre değişir. Böyle bir kişi ile bir araya geldiğimizde biyoenerji alanlarımız iç içe geçer ve arada oluşan enerjisel alış veriş sayesinde o kişi ile konuşmasak bile onun hakkında belirli izlenimler ediniriz.
Genelde tanımadığımız ya da hiç konuşmadığımız insanların gergin, neşeli, üzgün, kızgın olup olmadıklarını bu şekilde sezeriz. Ya da bir ortamda izlenip izlenmediğimizi hemen anlarız veya bir anda başımızı çevirdiğimizde bize dikkatlice bakan bir kişi ile göz göze gelebiliriz.
Çünkü bize bakan kişinin biyoenerji alanından bizim alanımıza gözleri aracılığı ile enerji akmaktadır, bu akış bizim biyoenerji alanımızda bir hareket oluşturur ve aniden başımızı o tarafa çeviririz. Bunu birçoğumuz yaşamışızdır ama buna belki dikkat etmedik, belki de neden olduğunu anlamadığımız için önemsemedik.
Oysa bilmeliyiz ki, aynı ortamda bulunduğumuz kişileri tanıyalım ya da tanımayalım, ilişki kuralım ya da kurmayalım o kişilerle mutlaka enerjisel bir alış verişe giriyoruz. Mesela iş yerinde hiç hoşlanmadığımız ve bu yüzden konuşmadığımız birinin sadece bizimle aynı ortamda olması bile sıkıntı verebilir.
Çünkü biyoenerji alanımızdaki düşünce ve duygular diğer kişinin alanına, onun alanındakiler de bizim alanımıza geçer. Eğer aramızda negatif bir alış veriş varsa kendimizi kötü hissederiz. Özellikle gün içinde çok fazla insanla bir arada olan kişilerin alanları sürekli bu şekilde diğer insanlardan gelen yabancı enerjilerle dolar. Bu kişiler bir süre sonra kendilerini enerjileri tükenmiş, bitkin ve yorgun hissederler.
İnsanın biyoenerji alanına dolan bu enerjisel atıkları temizlemesi gerekir, aksi halde biyoenerji alanı kirli enerjilerle dolacak ve titreşim düzeyi düşecektir. Bunun için Orijinal Yoga Sistemi’ni düzenli uygulamak en iyi yoldur. Zaten bu yüzden Orijinal Yoga Sistemi’ni uygulamaya başlayan kişiler kısa sürede kendilerini daha hafif ve yenilenmiş hissediyorlar, çünkü biyoenerji alanları bu yabancı atıklardan hemen temizlenmeye başlıyor.
Sağlıklı bir biyoenerji alanının titreşimi yüksektir ve enerji örgüsü sıkıdır. Böyle bir alandan içeriye yabancı enerjiler giremez. Fakat günümüz insanın yaşadığı negatif koşullar, psikolojik ve fiziksel travmalar, stres, kötü alışkanlıklar, uygunsuz davranışlar biyoenerji alanını zayıflatır ve yabancı enerjilere açık hale getirir.
Bu tip biyoenerji alanına sahip olan kişiler dışarıdan gelecek her türlü etkiye açık olurlar. Onları en küçük bir eleştiri, yaşanan bir duygusallık, küçük bir hayal kırıklığı hemen etkisi altına alır ve uzun süre bu etkiden kurtulamazlar. Böyle kişiler diğer insanlara göre yaşamlarını yönlendirirler ve kendilerini sık sık üzgün, kırgın, mutsuz, güçsüz ve depresif hissederler.
Orijinal Yoga Sistemi uygulandığında biyoenerji alanının titreşimi yükselir, alandaki yırtıklar, delikler onarılır, donmuş enerjilerden oluşan blokajlar giderilir ve biyoenerji alanı gittikçe güçlenir. Böyle bir alana sahip kişi daha kararlı, daha güçlü ve dayanıklı olur. Dışarıdan gelen negatif yorumlardan, eleştirilerden etkilenmez; daima pozitifliğini ve özgüvenini korur.
Enerji alanı daha güçlü olan bir kişi daha zayıf olan kişiyi kendi etkisi altına alır. Orijinal Yoga Sistemi’ni düzenli uygulayan kişiler güçlü ve pozitif biyoenerji alanına sahip oluyorlar. Bu kişilerle aynı ortamda olmak, onlarla konuşmak, vakit geçirmek kişiye kendini rahat, neşeli ve pozitif hissettirir. Hele de biyoenerji alanı en yüksek düzeyde titreşen ve kilometrelerce genişleyebilen bir Üstadın çevresinde olmak kişinin biyoenerjisini hiç olmadığı kadar güçlendirir.
Böyle bir Üstadı bulmak çok zordur. Gerçek bir Üstadın sadece yanında bulunmak bile kişinin negatifliklerini arındırır ve pozitifleşmesini sağlar. Samimi bir kişi bilir ki, ancak gerçek bir Üstadın yardımı ile kişi enerjisini yükseltip tekamül edebilir. Aksi halde enerjisi bu kadar düşük bir dünya da spiritüel yolda tekamül etmek imkansızdır.
Kaynak: Büyük Üstad Akif Manaf’ın “Yoga: Prana Vidya- Biyoenerji Bilimi” isimli kitabı, Yoga Academy Yayınevi
Şems Uzuneser
Yoga Academy Eğitmeni
www.yogaacademy.com.tr
https://www.facebook.com/pages/Yoga-Academy/155455811146419
"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."