-Nelson ve diğer seks terapistlerinin, seks hayatlarından endişe duyan çiftlere verdikleri tavsiyeler aşağıda:

-Diğer çiftlerin ne kadar sıklıkla seviştiklerini düşünüp endişelenmeyi bırakın

-Arkadaşınızın aşırı aktif seks hayatını yakalamaya çalışmaktan vazgeçin. Söz konusu seks olduğunda, her çiftin kendi ‘norm’u vardır; üzerinde düşünmeniz gereken asıl şey bu, diyor seksolog Dawn Michael.

-“Bir çift, yıllar boyunca haftada 2-3 kez sevişirken, bu sayı günümüz itibariyle 1’e düştüyse, şablon değişmiş ve sıklık azalmıştır.” diyor Michael. “Konuşmalarımızda bu noktalara odaklanırız.”

-Ancak Michael, söz konusu seks olduğunda, sihirli sayıların olmadığını da vurguluyor – ve sürekli seviştiklerini iddia eden çiftlerin genelde yalan söylediklerini.

-“Çiftlerin çoğu, haftada 3 kez seviştiklerini iddia edecektir; ancak özel muayenelerimde, bu sayının, genelde gerçekle bağdaşmadığını gördüm.”

-Sizin için şu an normal olan şey, birkaç yıl sonra normal olmayacak.

-Uluslararası bir ortalama bulmaktan daha önemli olan şey, şu an, hayatınızın bu noktasında, cinsel açıdan ne kadar tatmin olduğunuzu belirlemeniz, diyor seks eğitmeni Chris Rose.

-“Ortak seks hayatınız, libidonuzun, zamanınızın, enerjinizin ve seksi öncelik haline getirmeye dair karşılıklı arzunuzun arasında daimi bir navigasyon gibidir.” diyor Rose. “Seks hayatınız üzerine sıklıkla yapacağınız konuşmalar – ve yatak odası dışında paylaştığınız samimi dokunuşların miktarını artırmak – cinsel açıdan uzun vadede tatmin edici bir ilişki açısından en önemli faktördür.”  

-Partnerinizden daha yüksek seks dürtüsüne sahipseniz eğer, endişelenmeyin

-"Birinin, seks hayatınıza olan ilgisini koruyabilmesi gerekir; aksi takdirde, yatak odanızın ölümü ile karşı karşıya kalabilirsiniz" diyor seks terapisti Ian Kemer.

-Seks, her zaman spontane değildir; bazen seksin başlaması için, orgazmdan çok, uyarılmaya odaklanmak, yalnızca anın ve kabaran arzunun tadını çıkarmak gerekir.

-Terapist Kemer, “Birçok insana, cinsel arzunun seksin başında değil, daha çok ortalarında ortaya çıktığını söylüyorum” diyor. “Arzuyu yaratma ihtimali olan bir tür uyarılma (öpüşme, ön sevişme, dans etme, erotik bir kitap okuma ya da porno izleme vb aracılığıyla) yaratmaya odaklanmanız gerekiyor. Uyarılma yaratmaya istekli olun ve işlerin nerelere gittiğini izleyin.”

-Seks dürtüsü az olan taraf sizseniz, bir sebebi olup olmadığını belirleyin.

-Seks ilgisi daha düşük olan taraf sizseniz eğer, utanmanıza gerek yok, diyor seks terapisti Celeste Hirschman. İlişkilerde arzu uyuşmazlığı, aslında insanların fark ettiklerinden çok daha yaygın.

-“İşlerin değişmesini istiyorsanız eğer, sekse neden ilgi duymadığınız konusu üzerine derinlemesine düşünmeye istekli olmanız gerekiyor. Fiziksel ve hormonsal dengesizlikler yaşıyor, cinsel birleşim esnasında canınız yanıyor ya da sadece yatak odasında sürekli aynı şeyleri yapmaktan bıkmış olabilirsiniz.”   

-“Bazen, seks dürtüsü az olan taraf, yapmak istediği türde seksi yapamıyor ya da karşı tarafın baskısı ile istemediği türde bir seks yapmaya mecbur hissediyor olabilir.” diyor Hirschman. “Sekse mecbur hissetmek, kesinlikle hiç seksi değil.”