Günlük yaşamda aile içerisinde, işimizde veya arkadaşlarımızla birlikteyken karşılaştığımız üzüntüler biz farkında olmasak da bedenimizde bazı değişiklikler yaratıyor ve sağlığımızı etkiliyor.
Klinik depresyon kalp hastalıkları, diyabet ve panik atak gibi birçok sağlık sorunu ile ilişkilendiriliyor. Ancak depresyon sözkonusu olmasa da, günlük hayatta karşılaştığımız üzüntüler bedenimiz üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
71
Molecular Psychiatry’de yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, üzüntüye bağlı olarak beyindeki stresle ilgili kimyasalların seviyeleri artış gösterebiliyor. Bu kimyasalların yükselmesi ise kandaki iltihaba neden olan proteinlerin sayısını artırarak kalp hastalıkları, felç ve metabolik sendromlara neden olabiliyor.
72
Üzüldüğümüzde, üzüntüyü dengelemek için beyinde opioid adı verilen kimyasalların seviyesi düşüyor. Ancak bu opioidlerin beden üzerinde olumsuz etkileri de olabiliyor. Nasıl mı? Bağışıklık sistemini karıştırarak hastalıklara karşı daha korumasız olmamıza neden oluyor. Bazı durumlarda inflamatuar (Çeşitli mikrobik ajanlar veya toksinlerine karşı vücudun göstermiş olduğu; hararet artması, kızarıklık ile karakterize iltihabi reaksiyon.) özelliğe sahip IL-18 adlı proteinin salınımı da tetikleniyor. Buna bağlı olarak da kardiyovasküler (Kalp, damar ve kan dolaşımı sistemi.) rahatsızlıklar meydana gelebiliyor.
73
Family Fit kitabının yazarı Klinik Psikolog John E. Mayer’e göre, üzüntü depresyon olmasa da, tüm vücut fonksiyonlarının zayıflamasına yol açabiliyor ve allostatik yüklenme de karışıklıklara neden olabiliyor. Bağ ağrılarının, eklem ağrılarının ve bağırsak sorunlarının üzüntülü dönemlerde artış göstermesinin nedeni bu şekilde açıklanıyor.
74
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.