Bir anda çok miktarda su içildiğinde geçici bir şişkinlik sorunu yaşanabildiğini belirten Barış; su içiminizi aralıklı ve güne yaydığınız sürece şişkinlik sorunu yaşamayacağınızı söylüyor.
Ayrıca soğuk olan içeceklerin genelde gaz yapıcı özelliği olduğu için suyu oda sıcaklığında tüketerek bu ihtimali de ortadan kaldırmış oluyorsunuz.
Hiçbir içecek suyun yerini tutmuyor. Gün içerisinde çay, kahve, soda, ayran gibi içeceklere de yönelebiliriz fakat suyu‚ ‘su‘ formunda ve daha fazla içmeye özen göstermeliyiz.
İnsan vücudundaki toplam sıvının yaklaşık %80'i sudan, geriye kalan yüzde 20'si de kafeinli içecekler dahil olmak üzere içecek alımından ve gıdalardan elde edilmektedir.
Terlediğimiz zaman ter ile vücuttan atılan suyu yerine geri koymak için su ihtiyacımızın arttığı kesin fakat bu durum terlemeyince su içmeyelim anlamına gelmiyor. Vücut sürekli olarak kendi ısısını korumaya çalışır bunu yaparken de su kaybeder, dolayısıyla kaybettiğimiz suyun mutlaka yerine geri konması gereklidir.
Uzman Diyetisyen Olcay Barış, hiçbir besinin yağ yakıcı özelliği olmadığını ancak içeriğindeki maddelerle metabolizmayı hızlandırabileceklerini vurguluyor. Bir süre sonra mide asidini arttıran limonlu veya sirkeli su mide hassasiyetine yol açacağı gibi fazla tüketildiğinde midede ülser, gastrit gibi hastalıkların oluşmasına sebep olabiliyor.
Su haricinde tüketilen içecekler farketmeden su ihtiyacımızı ertelemeye neden oluyor. Bu durumda az su içildiğinde ileriye dönük böbrek sorunları karşımıza çıkabiliyor. Bu yüzden sadece susayınca değil tüm gün boyunca sağlık açısından günde en az 2-2,5 litre su içilmesi gerekiyor.
Her şeyin fazlasının zarar olduğunu bir kez daha hatırlatan Uzman Diyetisyen Olcay Barış günde 4-4.5 litreden fazla su içimi olduğunda vücudun elektrolit dengesini ayarlayamadığını baş dönmesi ve denge kaybının yaşanabileceğini belirtiyor. Bu nedenle günde ortalama 10-12 bardak (2-2,5 litre) su içilmesi gerekiyor.