Nem yüzde 70'i, sıcaklık 22 dereceyi geçtiyse kalpte tehlike çamları çalıyor!
Meteorolojiye göre Avrupa’yı kasıp kavuran Afrika sıcakları kapıda. Bu hafta Türkiye’yi etkisi altına sıcaklarla bazı şehirlerde havanın 40 derecelere çıkması bekleniyor. Uzmanlar ise sıcak çarpmalarına ve kalp krizine karşı uyarıyor.
Medical Park Trabzon Hastanesi Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kaan Kulan, “Kavurucu ve bunaltıcı sıcakların yaşandığı yaz aylarında kalp sağlığında tehlike çanları çalıyor! Sıcak çarpmalarına karşı yaz aylarında dikkatli ve uyanık olmak gerektiğini belirten Doç. Dr. Kaan Kulan şu bilgileri verdi:
SU KAYBINA DİKKAT!
Hayat fonksiyonlarının normal sürdürülebilmesi için vücut ısısının 36.5 ila 37 derecede tutulması gerekir. Bu da kan dolaşımının ayarlanması ile sağlanır. Vücut ısısının düzenlenmesinde, deri kan akımı oldukça önemlidir. Soğuk havalarda deri kan akımı azaltılarak ısının kaybı önlenirken; sıcak havalarda derinin kan akımı arttırılır, terleme başlar ve böylece ısı kaybedilerek, vücut ısının düşürülmesi sağlanır.
Aşırı derecede sıcak havalar su kaybına, sıcak bitkinliğine ve sıcak çarpmasına neden olur. Bu riskler havadaki nem oranının yüzde 60’ı ve hava ısısının da 32 derecenin üzerine çıkması durumunda daha da fazlalaşır. Havadaki nem oranının artması, deriden buharlaşmayı azaltarak vücudun doğal soğutma sistemini etkiler.
Artan vücut ısısını düşürmek için deri kan akımının ve terlemenin daha da arttırılması gerekir. Isıyı azaltmak için kan, deriye yöneltilir ve böylece beyin, böbrek, kalp gibi hayati organlara giden kan miktarı azalır.
KALP KRİZİNİ TETİKLEYEBİLİR!
Yüzeysel damarların genişlemesi, terleme ve akciğerlerde solunum yolu ile sıvı kaybının artması; damarlardaki sıvı miktarının azalmasına neden olur. Kalp, daha hızlı ve daha kuvvetli kasılarak bu açığı kapatmaya çalışır ve kalbin iş yükü artar. Bunun sonucunda da kalp yetersizliği olanlarda kalbin yedek gücü azaldığından kalp yetersizliği kötüleşebilir.
Kalp kasını besleyen koroner damarların yetersiz olduğu hastalarda da; hem kalbin iş yükünün artması ve hem de kalbe gelen kan akımının azalması kalp krizini tetikleyebilir. Aşırı terleme ve bazen buna da eşlik eden kusmalar nedeniyle sıvı kaybının yanında; sodyum, potasyum gibi elektrolit kayıplarının olması kalpte ritim bozukluklarına, kas kramplarına, beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarında bozulmaya yol açar.
Aşırı ısı artışıyla beraber vücuttaki enzimatik faaliyetler de bozulur. Bütün bunlar ölümlere, ani ölümlere neden olabilir.
KAHVE VE KAFEİNİ AZ TÜKETİN
- Terlemenin az olacağı ev, tiyatro, sinema, alışveriş merkezi gibi serin ortamlarda oturulmalı.
- Açık ortamda çalışılacaksa sabah veya akşam saatleri tercih edilmeli, gün ışığına fazla maruz kalmadan aralıklı dışarı çıkılmalı.
-Vücut ısısını artırıcı hareket ve egzersizlerden mümkün oldukça kaçınılmalı.
-Gün ışığına çıkarken açık renkli, güneş ışığını yansıtan ve sıkı olmayan giysiler tercih edilmeli.
-Az ve aralıklı yemeli, proteinli yiyeceklerden, sıcak içecek ve yiyeceklerden kaçınılmalı.
-Bol sıvı tüketilmeli, kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon) yok ise tuz kaybını dengeleyici sıvılar alınmalı.
- Alkollü içecekler asla içilmemeli, kahve ve kafeinli içecekler az tüketilmeli. İçecekler soğuk olmalı, susuzluk hissedilmese bile sıvı alımı arttırılmalı.
-Sıcak ortamlarda ağır iş ile uğraşılacak ise saatte 2-4 bardak sıvı alınmalı.
SOGUK DUŞ ALMAYIN!
Aşırı sıcakta uzun süre kaldıysak ve olumsuz etkilendiysek ne yapmalıyız?
-Çok soğuk duş alınmamalı; ani soğuma, hastalık ve bulantıya neden olabilir. Serin bir yere geçilip sırt üstü yatıp dinlenilmeli.
- Sıvı alınabilecek durumda ise su, ayran, süt ve taze meyve suyu gibi sıvılar tüketilmeli.
- Vücut ısısı yüksek ise (40 derece), nemli ıslak havlu ile klima ve fanla soğutmaya çalışılmalı.
- Sıvı alınamayacak duruma gelindiyse ve bulantı ya da kusma şikayeti varsa, bir sağlık kuruluşuna başvurulup, damar yolu ile sıvı ve elektrolit alımı sağlanmalı.
- Bilinç kaybı veya kalp hastalığı var ise hastaneye nakil yapılmalı.