-Tat alma duyusu azalır. Dil ağrısı ve dil yangısı olur. Ağız yaraları daha sık görülür. Diş çekimi sonrası yara iyileşmesi gecikir. Diş çürükleri, dişeti hastalıkları artar ve tedavi gecikirse kan glukozunu daha çok yükseltir.

-Yüksek kan glukozu tedavi süresini uzatır, kısır döngü oluşturur. Kontrolü sağlanmayan yüksek kan glukozu, vücut yağlarının yanmasına da neden olabilir. Yağların yanması ile açığa çıkan keton gazı, nefeste çürük meyve kokusu şeklinde hissedilir.

-Diş ve dişeti hastalıklarındaki artış, diş kayıplarını da beraberinde getirir. Eksik ya da ağrılı dişlerle yiyecekleri çiğneyebilmek güçleşir. Diyabetli, lifli gıdaları çiğnerken zorlanacağı için bunları daha az tüketir. Daha yumuşak gıdalara yönelir.

-Kolay çiğnenen ve yutulan yumuşak besinlerle yemek süresi kısalır. Tokluk hissi gelişmez. Daha fazla alınan öğün miktarı ise, kan glukoz dengesini bozar. Ağrısız, acısız ve uzun süre çiğneyerek beslenebilen hastada, kilo artışı daha kolay önlenebilir. Bu nedenlerle diyabette ağız sağlığının korunması, kan glukozunun ve kilo artışının kontrolü açısından çok önemlidir.