Eğer hala dolabınızdaki diyet gazlı içeceklerden kurtulmadıysanız, dolaptaki şişeleri çöpe atmayı tekrar düşünün.

Kalorisiz tatlandırıcılar üzerine yapılan çalışmalar, bu kimyasalların bağırsaktaki bakteri florasının dengesini bozduğunu ve dolayısıyla metabolizmayı da etkilediğini ortaya koyuyor.

Araştırmacılar bağırsakta artan mikroplar, Tip 2 diyabet, glukoz intoleransı ve yapay tatlandırıcılar arasında bir bağlantı olduğunu keşfetti.

Tüm koşu ayakkabılarının her 500- 600 metrede bir değiştirilmesi gerekiyor. Eskiyen spor ayakkabıları ayak tabanınıza gerekli desteği sağlayamaz.

Böylece attığınız her adımda kaslarınıza, kemiklerinize ve tendonlarınıza daha fazla yük biner. Bu durum da sakatlık riskinizi arttırır.

Yiyecek saklamak için kullandığınız kapları gözden geçirin.

Üzerinde "7" ya da "pc" işareti bulunan, şeffaf, sert plastik kaplarınızı atın. "Pc" işareti polikarbonat olduğunu belirtir. Bu tip saklama kaplarında bisfenol A maddesi bulunur ve sağlık için hiç de iyi etkiler yaratmaz. Özellikle çatlamış ve sıyrılmış kaplar, yıkandıkça bu kimyasalı daha fazla dışarı sızdırır.

Yeni plastik kaplar zararlı maddelerlden arındırılarak üretiliyor. Eğer plastik kap kullanacaksanız, yumuşak ve yeni imal edilen ürünlerden olmasına dikkat edin.

Yiyeceklerinizi saklamak için cam kapları tercih etmenizde fayda var.

Düşüncelerimiz içinde bulunduğumuz çevreyi şekillendirir.

Belli bir amaca hizmet etmeyen ya da kendinizi iyi hissetmenizi sağlamayan eşyalar yaşamınızda tıkanıklık yaratır.

Etrafımızda bizi rahatsız eden eşyalar biriktikçe bizim için önemli olan şeylere odaklanmakta zorluk çekeriz.

Her gördüğünüzde sinirinizi bozan şeyleri evinizden çıkartmakla başlayın. Birbiriryle eşleşmeyen çoraplar, kırık sandalyeler ya da aklınıza gelebilecek her şeyi atabilirsiniz.

Size enerji veren ve hedeflerinize ulaşmanızı sağlayan objeleri etrafınızda tutun.