Ramazan ayı açlık sürelerinin uzaması, günlük sıvı ihtiyacının kısa saatler içerisinde yeterince karşılanamamasından dolayı beslenme düzeninin bozulduğu bir dönemdir. Kilo alımları bu dengesizlik nedeniyle artar ancak istisnai de olsa bazı insanlar bu dönemde kilo kaybı yaşayabilir.
Son yıllarda ramazan ayının günlerin uzun olduğu yaz mevsimine gelmesi nedeniyle açlık süreleri uzamakta ve beslenme konusunda sıkıntı yaşanıyor. Sabah saat 04:00 civarı sahur yapılıp, saat 20:00-21:00 arası iftar yapılacak olması açlık süresini 16-17 saate çıkarıyor. Açlık sürelerinin uzaması yapılması gereken öğün sayısının azalmasına, tüketilecek su miktarının azalmasına, metabolizmanın yavaşlamasına neden oluyor. Böylece oruç tutulan dönemlerde kilo alımı artıyor.
Sahurda bir kase çorba, börek, peynir, yumurta, meyve, yoğurt, sebze (salata veya yemek), 2-3 ceviz, 5 badem-fındık gibi bir öğün planlamak tercih edilmelidir.
Tüm bunlardan daha önemlisi ise yazın en sıcak aylarına denk gelen Ramazan ayında sağlık risklerinin artmasıdır. Tansiyon, düşmeleri, yükselmeleri, şeker oranlarındaki düşüşler çıkışlar gibi etkilerle kalbinizde, beyninizde geri dönüşü zor rahatsızlıklar yaşanabilir.
Oruç tutma döneminde bile 3-4 öğün ile beslenmek metabolizmanızın yavaşlamaması için gereklidir. Bir seferde çok fazla midenize yüklenmemek için, kan şekeri ve tansiyon dengeleri açısından sağlıklı beslenme kuralları ihlal edilmemelidir.
Sahura mutlaka kalkılmalıdır. İftarda yenilen yemekle veya erken saatte yatarken yenilen yemekle oruç tutulmamalıdır. Yatarken yemek yemek zaten yağ oluşumunu artırdığı için sahurdan sonrada hemen yatılmazsa kilo konusundaki sıkıntılar azalabilir.
Ramazan’da, özellikle açlık süresinin 16-17 saatlere vardığı son yıllarda şeker hastaları, tansiyon hastaları, hipoglisemisi olanlar, kalp hastalığı olanların mutlaka oruç tutmadan önce doktorlarına, diyetisyenlerine danışmaları gerekiyor.