İnsanların çoğu yeni yılla birlikte yeni hedeflere yelken açmayı planlıyor. Bir yıl boyunca yaşanan hayal kırıklıkları, umutsuzluklar yerini; yeni hayallere, başlangıçlara, umutlara, başarı isteklerine ve bunun gibi daha birçok hedeflere bırakıyor. Peki, yeni bir başlangıç her şeyi farklı kılıyor mu? Bu sorunun yanıtı yeni yıla yüklenen anlamda saklı.
Zaman, doğa ve yaşam; takvime aldırmadan kendi süreklilikleri ve döngüleri içinde devam ediyor. İnsanlar ise takvim üzerindeki bu dönüm noktasının yeni bir başlangıç olmasını diliyor ve değişimle ilgili hayaller kuruyor. Oysa dönüp bir önceki yıla bakıldığında, bu değişimin kendi başına adeta bir mucize gibi gerçekleşmediğini görmek mümkün. Değişmek ve yeni bir başlangıç yapabilmek için önce mevcut olanın ne olduğunu açıklığa kavuşturmak gerekiyor.
Neolife Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Bora Telaferli, “Kişi bulunduğu durumdan ne kadar memnun veya neleri farklı düşlemişti? Bu noktaya varmış olmasındaki ana etken ne? Yola çıkarken varmak istenilen hedeften ne kadar uzaklaşıldı veya bu hedefe ne kadar yaklaşıldı? Öncelikle kişinin kendi kişilik özelliklerini, beceri ve eksikliklerini, hedefe ulaşmak için harcadığı çabanın ardındaki itici gücü, motivasyonu dürüstçe gözden geçirmesinde fayda var. Kişinin hayallerinin birer fantasma mı yoksa kendini daha mutlu kılacak birer hedef mi olduğunu netleştirmesi gerekiyor. Bu bahsedilenler kulağa basmakalıp ifadeler gibi gelse de, kişinin kendi iç dünyasına ve yeterliklerine yönelik tahlil edildiğinde, bu durumla yüzleşmenin çok da kolay olmadığı görülüyor. Ancak bu yüzleşme yapılmadığında, yeni yılın da bir önceki yılı taklit etmesi kaçınılmazdır.” diyor.
Mevcut durum analizini izleyecek ikinci aşamanın “hedeflerin gözden geçirilmesi ve yenilenmesi” olduğunu söyleyen Telaferli, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yeni, gerçekçi ve ulaşılabilir hedeflere doğru yola çıkarken; kişi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, hayatının kontrolünü ne kadar kendi elinde tutabileceğini doğru kestirilmelidir. Her bireyin özgün kişilik özellikleri, fiziksel ve psikolojik direnci ve sosyal destek olanakları güçlü birer stres unsuru olan yenilik ve değişimin boyutunu farklı kılıyor. Gerçek anlamda yeni bir başlangıcın, değişimin; kısa vadeli bir süreç olmadığı unutulmamalıdır. Yaşam her yeni bir günle birlikte yeniden inşa ediliyor.”
Rutin yaşam; kişiye yeniliklerden uzak, planlamak için çaba harcanması gerekmeyen standardın altında bir yaşam kalitesi sunuyor. Oysa rutinden çıkarak, yaşamı istenilen yöne akıtmaya çabalamak, sürekli olarak etkin şekilde düşünmeyi ve eylemler üretmeyi gerektiriyor. Bu nedenle kişinin kendiyle yüzleşmesi, barışması, daha fazlasını hak ettiğini, bunu elde edebileceğini bilerek, elini taşın altına koyması ve kendi hayatını kontrol etmek istemesi yeni yılda yeni başlangıçlar için önemli bir adım olduğu unutulmamalıdır!