Toplumda yüzde 2,3 oranında ve kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Arif Verimli, bu kişilik bozukluğundan mustarip olan insanların renkli, dramatik, abartılı davranan, duygusal kişiler olduğunun altını çiziyor. Olayları ayrıntılı biçimde anlatmayı severler, dramatik jestleri vardır. Konuşmalarında renkli kelimeler kullanırlar. Duygu karmaşası yaşamaları yaygındır, bu nedenle de aşırı duygusal olurlar ve iyileşme arayışı gösterirler.
12 9
Bozukluk, ilk yetişkinlik döneminde başlayan, duygusallık ve dikkat çekme odaklı bir problem olarak tanımlanır. Kişi, çocukluk dönemi boyunca dengesiz bir ebeveyn tutumu ile yüzleşmiştir. Aile bir yandan çocuğun duygusal ihtiyaçlarına karşı duyarsız kalırken, diğer yandan onun kendini sergilediği kimi davranışları fazlasıyla ödüllendirir.
12 10
Bozukluk yetişkinlik evresine aktarıldığında ise olaylar daha da karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal alır. Narsistik kişilik bozukluğunda ise hasta, kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşımaktadır.
12 11
Başarılarını ve özelliklerini anlatır, üstünlük duygusu, grandiyözite, empati kuramama, kendini diğer insanlardan daha üstün ve özel görme, başarı, zeka, akıl, üstünlük gibi konulara kafa yorma, kendini çok sevme, kendine göre, kendi için ve kendi yararına düşünen, kıskanç, kendi çıkarları için başkalarını kullanan, aşırı bencil ve benmerkezci, özel ve eşi benzeri bulunmaz birisi olduğunu savunan, beğenilmek için her şeyi sergileyen, üstün kişi ve kurumlarla ilişkiler kurmayı hak ettiğini savunan kişilerdir.
12 12