Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli’ye göre, bu durum bir psikolojik bozukluk. Verimli bunun nedenin, bu insanların dış dünyadan kopuk ve korunmacı bir bakış açısıyla yetiştirilmeleri olduğunu söylüyor. Böylece dış dünyaya karşı ilgisiz, duyarsız, normal yaşamın sorunlarına karşı pek de dert edinmeyen bir insan profiline büründüklerini belirtiyor. Bu sendromun adı ise ‘La belle indeferans’ yani, aldırmazlık sendromu.
12 6
Prof. Verimli, çocukken aşırı alkışlandıklarını, korunduğunu, prenses gibi yetiştirildiğini, öyle kıyafetler giydirildiğini, annelerinin de bunların bir üst sınıfı olduğunu düşünmek pek de yanlış olmaz diyor. Bu trendi kendini kaptıran kadınlar, sıradan ve normal bir şekilde sunulabilecek şeyleri, abartı ve adeta sosyal medyada yarışır bir biçimde sunuyorlar.
12 7
Abartılarla dolu masalsı bir yaşantı beklenimi en fazla histeride, narsizmde ve histriyonik kişiliklerde görülür. Hayatında çalışma hayatı olmamış, dış dünyanın kötülük ve sorunlarından uzak tutulmuş, tanıştığı kişi sayısı az, yaşamında sadece kendi dünyası olan toplumsal ve evrensel sorunlara duyarlılığı az kişiler olarak tanımlanabilir bu akımı takip eden insanlar. Prof Dr. Arif Verimli bu konudan muzdarip kadınlar ile alakalı en akla ve bilime yatkın teşhis, histriyonik kişilik bozukluğu olarak görülüyor.
12 8
Toplumda yüzde 2,3 oranında ve kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Arif Verimli, bu kişilik bozukluğundan mustarip olan insanların renkli, dramatik, abartılı davranan, duygusal kişiler olduğunun altını çiziyor. Olayları ayrıntılı biçimde anlatmayı severler, dramatik jestleri vardır. Konuşmalarında renkli kelimeler kullanırlar. Duygu karmaşası yaşamaları yaygındır, bu nedenle de aşırı duygusal olurlar ve iyileşme arayışı gösterirler.
12 9