Toplumun ruh sağlığı ne durumda?

İnsanın herhangi bir sıkıntıyla karşılaştığında önce kendi öz kaynaklarını harekete geçirmesi gerekiyor. Kişide ortaya çıkan ruhsal bir sıkıntı; doğru ve etkili bir değerlendirmeyle, ne kadar süredir, hangi zamanlarda, ne sıklıkla ve ne yoğunlukla ortaya çıktığını tespit etmeyle, iyi bir gözlem yapmayla, ailenin koşulsuz desteğiyle, yerinde müdahalelerle ve doğru bir bilgi edinmeyle, bazen kolaylıkla aşılabiliyor. Ancak zaman zaman da bu yöntemlerin sonuç vermediği durumlar olabiliyor ve çözümlenemeyen sıkıntılar çoğunlukla büyüyerek içinden çıkılması gittikçe zorlaşan bir kısırdöngü halini alabiliyor. İşte bu noktada bir terapistin desteğini almak faydalı olabiliyor.

Türkiye Psikoterapi ve Psikoterapistler Derneği (PSİKODER) terapistleri, en çok merak edilen “Ne zaman, neden ve hangi durumlarda terapiste başvurmalıyım?” sorusuna açıklık getirdi. İşte çarpıcı başlıklar…

NE ZAMAN TERAPİSTE BAŞVURMALIYIM?

Ruh sağlığı bozuk bir toplum haline geldiğimizi söyleyen PSİKODER Başkanı Psikoterapist Prof. Dr. Cengiz Güleç; “‘Ne zaman terapiye başvurmalıyım?’ sorusunun kesin bir yanıtı yok… Ancak kişi; duygusal sorunlarının çözümü için kendine zarar verici davranışlar içine giriyorsa, iştahtan kesildiyse, uyku düzeni bozulmuşsa, ilişkilerinde aşırı problemler yaşıyorsa, büyük bir kayıp yaşadıysa, stresini daha fazla kontrol edemiyorsa,  kendine güven eksikliği ya da başarısızlık duygusu yaşıyorsa, cinsel hayatta sorunlar yaşıyorsa, iş yerinizde zorluklar baş göstermeye başlamışsa, konsantre olamıyorsa, kendini mutsuz, çaresiz ve umutsuz hissediyorsa, terapiye gidip gitmemeyi sorgulamaya başlamışsa, bu gibi durumlarda bir terapiste başvurmak gerekiyor. Kişinin yaşadığı olumsuzlukları kabullenip bir terapiste başvurması tedavinin yarısını oluşturuyor. Diğer yarısı da tecrübeli bir terapistin yardımıyla kolaylıkla halledilebiliyor.” dedi.

HER SORUNUN KAYNAĞI KİŞİNİN İÇİNDE GİZLİDİR…

Her sorunun çözüm kaynağının kişinin içinde gizli olduğunun altını çizen PSİKODER Başkan Yardımcısı Psikoterapist Uz. Dr. Cem Keçe; “‘Sel gider, kumu kalır!’ misali insanoğlu yaşadığı olayların çok azını hatırlıyor. Bilinç düzeyinde anılardan çok, anıların sentezleri ve çıkarımları var… Ruhsal olarak sıkıntılı bir insanla sağlıklı bir insan arasındaki en büyük farklardan biri; sağlıklı insanın geleceğin korkularını ve geçmişin yükünü taşımadan, içinde bulunduğu anda herhangi bir kaygı duymaksızın nasıl mutlu yaşayacağını bilmesi… Biz insanlar geçmiş ve geleceğin o denli etkisi altındayızdır ki; çoğu zaman çocukluğumuzun altın günlerini anarız ya da bizi en fazla keyiflendireceğini düşündüğümüz yaşamımızın bir parçasını sıkça zihnimizde tutuyoruz. Bu durumun nedenini, o günlerin kaygısız ve hayatın sorumluluklarının omuzlarımıza henüz çökmediği günler olması… Bu nedenle geçmiş terk edilmediği, halen şimdiki zamana sızdığı için kişi sıkıntıda oluyor. Amaşimdiyi yaşamak; hayatın anlamını kavrayarak kişinin kendi sorumluluğunu almasıdır. Yıllardır terapistler insanların sıkıntılı zamanlarında onlara yol göstermeye çalıştılar, onların endişelerini, korkularını, üzüntülerini paylaşmak adına dinlediler ve‘Yanınızdayız, dilerseniz çözersiniz, yeter ki isteyin!’ mesajını verdiler. Terapistler için önemli olan, ‘Siz şu an sıkıntıdasınız, ben sıkıntınızı anlıyor, önemsiyor ve üzülmenizi istemiyoruz!’ diyebilmektir.” dedi.

SON YILLARDA TERAPİSTLERE BAŞVURULAR ARTTI…

Son yıllarda terapistlere başvuruların arttığına dikkat çeken PSİKODER Genel Sekreteri Uz. Dr. Yasemin Yıldız; “Terapiye,‘Ben bu sorunla veya sorunlarla yaşamak istemiyorum ve tedavi olacağım!’ diyebilen kişilerin alınması gerekiyor. Danışan, terapistine kendini anlatmak, öğretmek ve teslim etmek istemeli… Terapistte danışanını anlamak için, var olan bilgilerini ve tecrübelerini, sezgilerini, duygularını ve hatta başarısızlıklarını da bir araç olarak kullanmalı… Terapist kalıplaşmış bilgilerin yerine, her danışanı tek ve eşsiz gören bir yaklaşımı kabul etmeli… Terapi daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için uygun olan bir adım… Bunun için Google’dan önce bulunduğunuz ilin adını, daha sonra da ‘terapi’ veya ‘terapist’kelimelerini yazıp, arama yapmak ve size en yakın terapiste başvurmak ruhsal sorunları çözmenin yarısını oluşturuyor, geri kalan kısmı ise tecrübeli bir terapist tarafından kolaylıkla halledilebiliyor. Ayrıca terapi sadece ruhsal sıkıntıların çözümlenmesi ile sınırlandırılmıyor, aynı zamanda sağlıklı bireylerin daha bilinçli olmasına da yardımcı olarak hizmet verebiliyor. Çünkü terapi kişinin duygu ve düşüncelerinden dolayı yargılanmadan güvenli bir ortam içinde sorunlarını incelemesine imkan yaratıyor ve geçmişte yaşanan sorunlarla şimdikileri anlamlı bir şekilde birleştirerek farklı bir bakış açısı kazanılmasını sağlıyor.” dedi.