Şanslı insanların fark etme yeteneği “Sonuçlar gösteriyor ki insanlar, neden şanslı ya da şanssız olduklarını tam olarak bilemeseler de düşünceleri ve davranışları, bu durumu büyük ölçüde açıklıyor. Bir şans ya da bir fırsat gibi görünen durumları düşünelim. Şanslı insanların bu tür fırsatlarla sürekli karşılaşmalarına karşılık, şanssız insanlar bunlarla hiç karşılaşmazlar. Bu durumun, insanların söz konusu fırsatları fark etme yetenekleri arasındaki farklılıklardan mı kaynaklandığını bulmak için basit bir deney yaptım.” “Hem şanslı, hem de şansız insanlara bir gazete verdim ve onlardan gazeteyi iyice inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu bana söylemelerini istedim. Gazetenin ortalarında bir yere, üzerinde şu not yazılı olan büyük bir mesaj yerleştirdim: “Deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin; 250 dolar kazanın.” Bu mesaj, sayfanın yarısını kaplıyordu ve yüksekliği 5 cm’in üzerinde olan bir fontla yazılmıştı. Herkesin yüzünü sabit bakışlarla süzüyordum. Şanssız insanlar bunu fark edemezlerken, şanslı insanlar hemen fark ettiler.”
6 2
Şanssız olmayı belirleyen etkenler "Şanssız insanlar, genel olarak şanslı insanlardan daha gergindirler. Bu endişeli ruh hali, beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar verir. Sonuç olarak fırsatları kaçırırlar. Çünkü başka bir şeyi aramaya aşırı odaklanmışlardır." "Partilere, mükemmel eşlerini bulma düşüncesiyle giderler, bu yüzden de iyi arkadaşlar edinme fırsatlarını kaçırırlar. Belli iş ilanlarını bulmaya kararlı bir biçimde gazeteleri incelerler ve diğer iş olanaklarını kaçırırlar. Şanslı insanlar, daha rahat ve açıktırlar. Dolayısıyla, yalnızca aradıklarına değil, orada ne olduğunu da görürler. Araştırmam sonuç olarak şunu gösterdi:”
6 3
Şanslı olmayı belirleyen etkenler “Şanslı insanlar, dört ilke sayesinde şanslarını yaratırlar: - Şans fırsatlarını yaratma ve fark etme konusunda beceriklidirler. - Sezgilerini dinleyerek şanslı kararlar verebilirler. - Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar. - Şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler. Çalışmanın sonuna doğru, bu ilkelerin, şansı yaratmada kullanılıp kullanılamayacağını merak ettim. Bir grup gönüllüden bir ay boyunca, şanslı bir insan gibi düşünüp davranmaya yardımcı olacak egzersizler yapmasını istedim.”
6 4
Şans faktörü "Bu egzersizler, şans fırsatlarını fark etmeleri, sezgilerini dinlemeleri, şanslı olmayı ummaları ve şanssızlığa karşı daha esnek olmalarında onlara yardımcı oldu. Gönüllüler, bir ay sonra döndü ve neler olduğunu anlattılar." "Sonuçlar, çarpıcıydı: Bu insanların % 80’i, artık daha mutluydu. Yaşamında daha çok tatmin oluyordu ve belki de en önemlisi, daha şanslıydı. Sonuç olarak, asla akla gelmeyecek “şans faktörü”nü bulmuştum."
6 5