Ruh sağlığını korumak için neler yapılmalıdır kızgınlıklarınızı dile getirin!

Ruh sağlığını korumak için neler yapılmalıdır? İş hayatında ruh sağlığımızı korumak için ekstra bir çaba sarf etmemiz gerekiyor. İş yoğunluğu, stresi, rekabet ortamı yüzünden psikolojimiz olumsuz olarak etkilenmekte bu da ruh sağlığımızı bozmaktadır. Peki ruh sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız? İş hayatında ruh sağlığını korumanın yollarını Anadolu Sağlık Merkezi Psikolojik Danışmanı Necmiye Doğruer'den öğrendik. 

DUYGUSAL İHTİYAÇLARINIZI İŞ YERİNDE GİDERMEK İÇİN UĞRAŞMAYIN 

Yaptığınız iş ve iş yerinizin yaşamınızdaki yeri, hayatınızda oldukça belirleyici bir rol oynamaktadır. Gerekli maddi ihtiyaçlarınızı karşılamak ve hayatınızı idame ettirebilmek için iş hayatımızın odak noktasıda yer almaktadır. İş yaşamı ile özel hayatın birbirinden ayrılması gerektiği hep söylenir. Bu duruma bir de şu açıdan yaklaşmamız doğru olacaktır. Kendi özel ilişkilerimizde alamadıklarımızı, profesyonel ilişkilerde almaya çalışmak mutsuzluğa yol açabilir. İş yerleri belli görevleri yerine getirmek ve bir ekip çalışmasıyla başarıya ulaşmak için kurulmuştur. İş yaşantısı duygusal ihtiyaçlarınıza yönelik bir yapı olmaması aile ve sosyal yaşamdan ayrıldığı en önemli noktadır. 

İNSAN İLİŞKİLERİNDE AÇIK VE NET OLMAYI DENEYİN 

İlişkilerinizde net olmak için uğraşın. Ne kadar net ve açık olursanız bu sizin psikolojiniz açısından o kadar yarar sağlayacaktır. Tüm ilişkilerin temelinde olduğu gibi, iş ilişkilerinde de temel malzeme insandır. Bu süreç içerisinde, insanların birbirleriyle kurdukları süreç çok önemlidir. Birçoğumuz, kalabalık bir kadronun ve ast-üst ilişkilerinin var olduğu yapılanmalarda çalışıyoruz. Çoğu zaman da sorun yaşanan alanın kaynağı tam da burası oluyor. İşte bu noktada herkes net ve birbirinden ne talep ettiği ile ilgili açık ve bilgi sahibi olduğunda büyük sorunlar yaşanmadan, günlük rutinde yaşanan aksamalar ve çatışmalar aşılabiliyor. İş yerinde arkadaşlarınız olan dialoğunuz ne kadar iyi olursa, bu iş veriminizi o kadar arttıracak, buna bağlı olarakt iş başarınız artacaktır. 

KIZGINLIKLARINIZI  DİLE GETİRİN 

Açık olmayı deneyin. Bir şeye kızdığınızda ya da onaylamadığınızda bunu belirtmeyi tercih edin. Bu durumun içeriye atılması bir süre sonra kişide duygusal çöküntüye neden olmaktadır. Aslında kişinin paylaşarak çözebileceği bir durumu, içine atıp daha büyük bir sıkıntı haline getirmesi psiikolojisi açısından ciddi problemler oluşturmaktadır. Unutmayın dillendirmediğiniz kızgınlık, hiç de istediğiniz sonucu vermeyecek bir zamanda ortaya dökülebilir.

REKABETİ KİBİR İLE KARIŞTIRMAYIN 

Rekabetin tozunu kaçırmamaya özen gösterin. Rekabet iş yaşamında geliştirici ve iş motivasyonunda arttırıcı bir rol olmaktadır. Rekabeti abartmanız durumunda iş yaşamınız bundan olumsuz etkilenecek, arkadaşlarınızla olan samimiyetiniz zedelenecektir. Pozisyon farklılıkları ne olursa olsun, herkesin birbirinin yaptığı işe ve yeterlilik düzeyine saygı duyması gerekir. 

İŞ ARKADAŞLARINIZI SEVMEK İÇİN UĞRAŞMAYIN

İş arkadaşlarınızı sevmek zorunda değilsiniz. Genellikle iş arkadaşlarıyla iyi olursak, iş yaşamımızda iyi gider diye bir anlayış vardır. Ama bu böyle olmak zorunda değil. İllaki iş arkadaşlarınızla iyi anlaşıyor olmanız sizin yararınıza olacak bir davranıştır. Fakat aranız kötüyse de bu dünyanın sonu değildir. Birbirimizin varlığına ve pozisyonlarına saygı duymamız yeterlidir. Sağlıklı bağlanabilen kişi, şefleri, çalışanları ve meslektaşları ile sadık bir şekilde işbirliği yapar ve onlara yerinde bir saygı ile davranır.

MESLEĞİNİZE ÖNEM VERİN

Mesleğinize önem vermenizi tavsiye ediyoruz. Yaptığınız işi küçümsemeyin. Kendinizin işe yarar olduğuna inanın. Çünkü ancak bu şekilde mesleğinizde başarılı olabilir ve çalıştığınız kuruma katkıda bulunabilirisiniz. 

BAŞARI DA BAŞARISIZLIKTA BİRDİR

Edinilen bir başarı da ya da başarısızlıkta en alt kademeden tutunda en üst yöneticiye kadar her çalışanın payı bulunmaktadır. Çalışığınız kuruma aidiyet hissetmeniz hem sizin hem de kurumun başarısı açısından önem taşımaktadır. Günümüzde birçok şirkette “aile olmak” üzerine vurgular yapılır oysaki bu sağlıklı bir yaklaşım değildir, ancak aile değil ekip olunabilir.