Gün içerisinde aklınıza saçma bulduğunuz bazı düşünceler geliyorsa ya da çeşitli korkulardan dolayı kendinizi gergin ve mutsuz hissediyorsanız dikkat! Obsesif kompulsif olabilirsiniz! Peki nedir bu obsesif kompulsif bozukluk? Bu sorunun yanıtını sizler için öğrendik.Farkında olmadan bu hastalığa yakalanmış olabilirsiniz! İşte hastalığın nedenleri,belirtileri ve tedavi yöntemleri!
KİŞİ DAVRANIŞLARININ SAÇMA OLDUĞUNUN FARKINDADIR
Obsesif kompulsif hastalığı, anksiyete bozuklukları içinde gruplanır.Günlük hayatta en ufak şeylerden kaygı duyan,bayıl inancı olan, kaygı duyan ve şüphelenen insanlar çoktur.Bu belirtileri gösteren herkes tabiki hasta olarak kabul edilmez. Bazı insanlar bir şey olduğunda 3 kez tahtaya vurarak "Allah korusun"derler veya evden çıkarken dış kapının kilitli olup olmadığını bir kaç defa kontrol eden sıktır, bu tür davranışları obsesif kompulsif bozukluk olarak değerlendirmek yanlış olur. Bu hastalığın en önemli özelliği kişilerin takıntılı düşüncelerinin ve davranışlarının farkında olmasıdır.Kişi davranışlarının saçma olduğunun farkındadır ama bunu yapmaya devam eder.Bu hastalığa yakalanmış kişilerin günlük işlerini yerine getirmesi güçleşir.
HER YAŞTA ORTAYA ÇIKABİLİR
OKB rahatsızlığı genel olarak depresyonla bir arada görülmektedir.Yapılan araştırmalarda bu hastalığın toplumda %2-3 oranında görüldüğü tespit edilmiştir.Ancak tahmin edilen değerler bunun çok üzerindedir. Bu hastalık çocukluk döneminde ya da yaşlılık döneminde ortaya çıkabilir. Ama hastalığın en çok görülme yaşı 40'lı yaşlardır.
TEDAVİDE GEÇ KALINMASI ÖNEMLİ SONUÇLAR DOĞURUYOR
Çeşitli nedenlerden dolayı hastalığın okb tanısı alması gecikebilir.Bunun değişik nedenleri olabilir; hastaların yaşadıklarının hastalık olduğunun farkında olmaması veya hekimler ayırt edici tanıda bu hastalığı düşünmemeleri bu nedenlerden bazılarıdır. Tedavide gecikilmesi durumunda, depresyon veya iş ve aile sorunlarının ortaya çıkması artabilir
DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞ ŞEKLİNDE OLABİLİR
Genelde obsesyon ve kompulsiyonlarla karakterizedir, ancak sadece obsesyon veya kompulsiyon yakınmaları olan hastalar da olabilir. Obsesyonlar da kompulsiyonlar da düşünce şeklinde olabilir. Ancak genelde obsesyonlar düşünce kompulsiyonlarda davranış şeklindedir.
Obsesyon,kişinin kotrolü dışında tekrarlayan düşünce ve uyaranlardır. Hastalar bunun çok anlamsız olduğunu, kendilerini çok rahatsız ettiğini ancak bu düşüncelerden kurtulamadıklarını belirtirler.Bu takıntılar hastada iğrenme, korkma, şüphelenme veya anksiyete gibi duyguları da beraberinde getirir.Hastalar bu düşüncelerin kendi beyinlerinin ürünü olduğunun farkındadır.Sık görülen obsesyonlar şunlardır:
OBSESİYON TAKINTILARI!
Çevreden kan, tükrük, mikrop veya kir bulaşması veya kişinin çevreye kir bulaştırması,kendi başına veya yakınlarının başına bir kötülük geleceği düşüncesi,kontrolünü kaybetme ve saldırgan davranışta bulunma korkusu,tekrarlayan ve kontrol edilemeyen cinsel düşünceler ,dinle ve ahlaki değerlerla aşırı uğraşma v.b.gibi düşünceler ortaya çıkmaktadır.
KOMPÜLSİYONLAR ANKSİYETEYİ AZALTIYOR
Kompulsiyon ise tekrarlayan davranışlar anlamına gelmektedir. Hastalar takıntılı düşüncelerden kurtulmak için akıllarına başka düşünceleri getirirler veya bazı davranışlarda bulunurlar bu tür düşünce ve davranışlara kompulsiyon denir.Takıntılı düşünceler anksiyete artışına neden olurken kompulsiyonlar anksiyeteyi azaltır. Ağır okb hastalarında bazen bu kompulsiyonlar tüm günü alabilir. Sık görülen kompulsiyonlar şunlardır:
Temizlik: saatlerce el yıkama, banyo yapma veya tekrar tekrar ev temizleme gibi. bu şekilde el yıkayarak günde bir kalıp sabun bitiren veya çamaşır suyu ile elini yıkayan hastalar sıktır.
Kompülsiyonlarda tekrarlama sıklıkla olur.Takıntılı düşünce ile oluşan sıkıntıyı gidermek için tekrarlayan davranışta bulunma veya akıldan başka düşünceleri geçirme gibi.Bu hastalarda sürekli bir şeyleri kontrol etme davranışı mevcuttur. Evine bir şey olacak veya yangın çıkacak korkusu ile tekrar tekrar kapıyı ve tüpün kapalı olup olmadığını kontrol etmek gibi.Yine bu hastalarda işe yaramayan pek çok eşyayı biriktirmek gibi bir huyda söz konusudur.Örneğin bazı kişilerde yeterli yerleri olmadığı halde gazeteler, boş kavanozlar veya konserve kutuları gibi işe yaramayan şeyleri atamama davranışı görülebilir. son birkaç yıldır yurdumuzda gazetelere yansıyan çöplük evler buna en güzel örnektir.
HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE İKİ YÖNTEM KULLANILIYOR
Bu hastalığın tedavisindeki amaç, öncelikle var olan hastalığı tedavi etmek ve hastalığın yeniden tekrarlanmasını önlemektir. Bu amaç doğrultusunda iki tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Seçici serotonin geri alım inhibitörleri kullanmak ve
bilişsel davranışçı tedavi uygulamak.
DOKTOR KONTROLÜNÜ AKSATMAYIN
Tedavinin en başında bilişsel ve davranışçı tedaviyi oturtmak ve tedavi dozunu ayarlamak amacı ile haftada en az bir kez doktor kontrolüne gitmek gerekir. Sonraları tedavi ilerledikçe,doktora gitme aralığınızı azaltabilirsiniz.Hastalık iyileştikten bir süre sonra tekrar başlar. Kognitif davranışçı tekniklerle kontrol edilmez ise, beklenmeyen ilaç yan etkileri görülürse,depresyon,anksiyete bozukluğu gibi başka ruhsal hastalık belirtileri görülürse veya bir yakınını kaybetmek gibi hastalığı kötü etkileyebilecek önemli bir yaşam olayı ile karşılaşılırsa vakit kaybetmeden psikiyatriste başvurmak gerekir.