Beynimizin, bilgisayar gibi işlemediğini, bilgilerin düzenli depolanıp bir düğmeye basıldığında hatırlanmadığını biliyoruz. Psikolog Tom Stafford’un belirttiği gibi, “hafızanın işleyişi çok ilginçtir; yeni bilgileri hatırlamak için önemli olan onlarla ne kadar bağlantı oluşturmuş olmamızdır, onları ne kadar çok hatırlamak istediğimiz değil.” Kelime hazinemizdeki her kelimeyi hatırlamak zor iştir. Oxford İngilizce Sözlüğü’nde 600 bin kelime yer alıyor. Ancak bu bile İngilizce kelimelerin tamamını oluşturmuyor. Yetişkin bir insanın konuşma ve yazıda kullandığı kelime sayısı bundan çok daha azdır, fakat dilbilimci David Crystal bu sayının bile 50 bini aştığını belirtiyor.
5 3
İnsanın anladığı kelime sayısı elbette çok daha fazla, ancak günlük konuşma ve yazı dilinde kullanmıyor. İşte dilimizin ucunda olup da hatırlayamadığımız kelimelerin önemli bir kısmı, bu pasif kelimelerden, yani bilip kullanmadığımız kelimelerden oluşuyor. Kişi ya da yer adları da dahil olmak üzere, fazla kullanmadığımız kelimeleri unuturuz çoğunlukla. Çünkü hafızamız bağlantı kurma yoluyla işler ve birbiriyle ilişkili bilgi modellerinden oluşur. Bir kelimeyi ne kadar iyi hatırlayıp hatırlamadığımız bu modellere ve diğer önemli bilgilerle kurulan bağlantılara bağlıdır.
5 4
Yani beynimizde depoladığımız ama pek kullanmadığımız binlerce kelimeyi bir anda hatırlamak zordur. Çünkü hafızada kolay hatırlanan diğer bilgilerle önemli bağlantılarını kurmamışızdır henüz. Letolojika, hem kelimeyi unutmayı hem de hafızamızda bir yerde olduğunu bildiğimiz o kelimenin izini ifade ediyor. Belki de önce küçük ve önemsiz şeyleri geçici olarak unutmak için, Lethe nehrinden su içmemiz gerekiyor ki, yaşamımız için önemli olan bilgilere öncelik verebilelim. Kaynak: BBC Türkçe
5 5