Manik depresif ne demek?Kişinin ruh halindeki değişiklikler nedeniyle, neredeyse onu hayattan koparacak bu hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemlerini Doç. Dr. Özgür Öztürk'ten öğrendik. İşte manik depresyonun diğer bir adıyla bipolar bozukluğun belirtileri ve tedavi yöntemleri!
İLK ATAKLAR 20'Lİ YAŞLARDA BAŞLAR
Manik depresyon yani bir diğer adıyla Bipolar bozukluk, ataklarla seyreden ve genellikle bu ataklar arasında iyileşme dönemleri olan bir hastalıktır. Bu hastalığın iki boyutu vardır. Birisi depresyon birisi de mani'dir. İstisnalar olmakla birlikte kış ve sonbahar dönemlerinde depresyon atakları, bahar ve yaz aylarında ise mani atakları daha sık görülmektedir.
HASTA SABIRSIZ VE SİNİRLENMEYE YATKIN OLUR
Mani döneminin kendini belli etmesi enerji ve aktivite fazlalığı ile başlamaktadır. Kişi gün içerisinde ço az uyusa da asla uykuya ihtiyaç duymaz. Çok hareket eder ve çok konuşur. Bu hastalar, o kadar çok konuşur ki zaman zaman sesi kısılabilmektedir ve konudan konuya atladığı için anlattıkları da anlamsızlaşabilir. Mani döneminde dikkat ileri derecede bozulur, dikkat çabuk çelinir, belirli bir konu üzerinde odaklanmak, örneğin iki saat oturup kitap okuyabilmek, bir film izlemek neredeyse imkansız hale gelir, hasta çok sabırsız ve sinirlenmeye yatkın olur. Aşırı para harcama isteği, mantıksız yatırım ve girişim yapma arzusu ortaya çıkar. Cinsel istekte artış olur, gelişigüzel ve riskli cinsel eylemler gözlenebilir. Manik kişi, neşeli olsa da istediği yapılmadığı zaman aşırı derecede sinirlenir ve öfke patlaması yaşar. Bu kişilerde sosyal uyum çok bozuktur. İş hayatını asla sürdüremez ve maddi manevi sorun yaşar. Manide özgüven artışı çok tipiktir. Kişi, eğitimi ve altyapısı uygun olmadığı halde kendini çok muktedir ve yeterli görebilir. İlkokul mezunu bir kişi, buluşlar yaptığını, ülkeyi yönetmesi gerektiğini iddia edebilir. Kendisine itiraz edildiği zaman ise sinirlenir, üstünlüğünü tartışmaktan hoşlanmaz. Aşırı cesaret ve sinirlilik, kavgaya veya suç teşkil eden eylemlere yöneltebilir, polisle başı derde girebilir.
İKİ FARKLI ATAK ŞEKLİNDE GELİŞİR
Manik depresif bozukluğun en tipik özelliği, iki farklı atak şeklinde seyretmesidir. Yani öncesinde mani gözlenen bir hasta da sonradan depresyon dönemi ortaya çıkar. Ancak bunun tam tersi de mümkündür, arka arkaya depresyon geçiren bir kişide sonra ilerleyen zamanlarda bir mani atağı oluşabilir. Bu yüzden dikkatli psikiyatristler, sık sık depresyon geçiren kişilerde mani olasılığını devamlı göz önünde bulundurlar. Bir defa mani geçiren kişi ‘manik depresyon- bipolar bozukluk’ tanısı alır, ancak tekrar tekrar depresyon geçiren bir kişiye manik depresif diyebilmek için yine de bir mani atağının gözlenmiş olması şarttır.
DEPRESYON DÖNEMİNDE KİŞİ HAYATTAN ZEVK ALAMAZ
Manik döneminin tam tersi depresyon dönemidir. Kişi bu dönemde sosyal hayattan kopar, hiçbirşeyden zevk alamaz, sürekli olarak da kilo vermeye başlar. Kendine güveni ileri derecede düşüktür. Bir işe yaramadığı, sevilmediği, değersiz olduğu yönünde sabitleşmiş fikirleri olabilir. Bu fikirleri ikna ederek değiştirmek zor, hatta imkansızdır.Şiddetli bir iç sıkıntısı ve mutsuzluk içerisindedir. Kişi ölümden korkmamaya, hatta intihar planları bile yapmaya başlayabilir. Dolayısıyla depresyon döneminin en acil sorunu intihar düşüncesinin önüne geçilmesidir.
DİĞER DEPRESYONLARLA KARIŞTIRILMAMALIDIR!
Manik depresyon diğer depresyonlarla karıştırılmamalıdır. Çünkü diğer depresyonlardan bazı farkları vardır. Manik depresyonun depresyon döneminde, standart bir depresyona göre çok daha fazla enerjisizlik ve bitkinlik hali gözlenir. Kişi yataktan hiç çıkmak istemeyebilir, manik dönemin aksine günde 16-18 saat uyuyabilir. Hastalık herhangi bir tetikleyici olmadan ani ve hızlı bir şekilde başlayabilir. Öyle ki birkaç gün önce normal olan hasta, 3 gün sonra ağır bir depresyon haline girebilir.Bu kişilerde intihar riski olduğundan dolayı acilen tedavi edilmesi gerekir.
HASTALAR HASTANEDE TEDAVİ ALTINA ALINMALIDIR!
Uzmanlar, bu hastalığa sahip olan kişilerin genellikle hastaneye yatırılması gerektiğini söylüyor. İlaç tedavisine ek olarak bireysel psikoterapi, aile eğitimi,bilişsel davranışçı terapiler de tedaviye eklenebilir.Tedavide en önemli konulardan biri atakların önlenmesidir. Atakların başlangıç belirtilerinin tanınması ve zaman kaybetmeden psikiyatri kontrolüne gidilmesi koruyucu tedavide esastır.