HAMUR İŞİNE ARA VERİN!
Sağlıklı beslenmeye özen gösterin. Duygudurumu çökkünken seratonin salınımı azaldığından hamur ve tatlı isteği artıyor. Bunun önüne geçmeye çalışın. Karbonhidrat ve şeker ağırlıklı beslenmekten kaçının. Çünkü aksi halde, size o anda iyi gelen besinler aşırı tüketildiğinde kilo alımına yol açarak, daha da mutsuz olmanıza neden olabiliyor. Aynı zamanda yarattıkları haz ve mutluluk hissi geçici olduğundan, kişilerde bağımlılık benzeri bir durum ortaya çıkararak sürekli tüketme isteğine sebep olabiliyor.
MEDİTASYON VE SOLUNUM EGZERSİZLERİ YAPIN!
Yoga, meditasyon, solunum egzersizleri gibi rahatlama tekniklerini öğrenin. Çünkü yoga, meditasyon ve solunum egzersizleri bedende rahatlama sağlayarak duygu durumuna da fayda sağlıyor. Örneğin; bilimsel çalışmalar, solunum egzersizlerinin vücuda giren oksijen miktarını artırması ve kasları gevşetmesi sebebi ile kişilerde sakinleşme ve rahatlama sağladığını gösteriyor.
HOBİ EDİNİN
Yeni ilgi alanlarınız olsun. Hobi edinin. İş, ev, okul, çocuk sorumlulukları arasında kendinize zaman ayırın ve zihninizi boşaltmanıza yardımcı olacak bir aktivite ile uğraşın. Zihninin boşalması kişileri sorumluluklarından uzaklaştırırken, nefes almalarını ve psikolojik açıdan rahatlamalarını sağlıyor. Aksi halde depresyon daha kolay ve daha yoğun yaşanabiliyor.
PROFESYONEL DESTEKTEN KAÇMAYIN!
Psikolog Sena Sivri “Kimi insanlar her zaman her duygu ve düşünce ile kendi başına baş edemeyebilirler, bu normal bir durumdur. Gerekirse bir uzmandan yardım alın. Çünkü depresyon tedavi edilmediğinde kişinin sağlığının yanı sıra aile hayatı, iş hayatı ve sosyal çevresi ile ilişkilerinde de daha büyük sorunlara neden olabilir” diyor.