Nefislerin terbiye edildiği Ramazan ayı insanın iç dünyasına yönelmesine ve kendi içsel farkındalığına varmasına vesile olur.
Oruç tutmanın bedeni ve sindirim organlarını dinlendirmekten ibaret olmadığını belirten Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner “İnsanlığımızı bulabilmek için aynı zamanda ‘ben’lik orucu tutmamız, kendimizi olmadığımız şeylerden sıyırmamız önemlidir” diyor
Nefis terbiyesi için en iyi uygulamalardan biri olan orucun tutulduğu, insanın yavaşlayarak içsel farkındalığa varmasına vesile olan Ramazan ayına hazırlanıyoruz.
Oruç tutmanın bedeni ve sindirim organlarını dinlendirerek detox etkisi yarattığını ve dinlenen sindirim organlarının güçlenerek daha sağlıklı çalıştığını belirten Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner, “Ancak oruç sadece bedensel boyuttan ibaret değildir. Zihinsel ve ruhsal olarak da insanların farkındalığının artmasına katkı sağlar.
Ramazan ayını kendimizle baş başa kaldığımız, kendi benliğimizin bizi yaralayan, bütünden koparan taraflarını fark ederek onları sevgiyle bırakabildiğimiz, öz benliğimizi yeniden hisseder hale geldiğimiz özel bir çalışma olarak düşünebiliriz” diyor.
Benlik orucu ile kim olduğunu bul
Bedene oruç tutturmanın yanı sıra insanın konsantre olması gereken durumun benlik orucu olduğunu söyleyen Gülden Üner, “Kişi yaşam boyunca çeşitli koşullanmalar nedeniyle hep ‘ben’ der. Bu benlik, vitrin benlik dediğimiz sahte benliğimizdir.Oruç vesilesiyle bu vitrin benliğin isteklerini, arzularını, tutkularını bir kenara bırakarak hem ruhsal olarak kişi kendiyle daha bütün olur hem de nefsani arzularını dizginlemenin farkındalığı ile zihnini yeniden kendisi için daha rahmani olana, pozitif düşünce sistemine programlayabilir. Allah kullarından insan gibi davranmasını ve yaşamasını bekler. İnsanlığımızı bulabilmek için ise benlik orucu tutmamız, kendimizi olmadığımız şeylerden sıyırmamız önemlidir” diye konuşuyor.Gülden Üner, zihinsel olarak insanın kendi öz eleştirisini yapacak kadar kendine dönük olmasını, geçmişten ne tür negatif inançlar getirdiğini fark ederek kendini sınırlayan, zorlayan her bir inancı bulup bunun gerçek olup olmadığını kendine sormasını ve bu işe yaramaz inançlarla vedalaşmasını öneriyor.
Yavaşlamak farkındalık yaratır
Gün içerisinde yediklerimizden aldığımız enerjileri çoğunlukla bizi zorlayacak şeylerle meşgul olarak atmaya çalıştığımızı kaydeden Gülden Üner oruçlu kalınan sürede ise enerjimizi koruyarak gün boyunca davranışlarımızı disipline etmemiz gerektiğinin altını çiziyor ve yavaşlamanın önemini şu sözlerle anlatıyor:
“Yavaşlamak farkındalık yaratır. Çevremizde olan biteni, yaptıklarımızı, konuştuklarımızı ve düşüncelerimizi farkına varmamızı sağlar. Belki de hayatta bu kadar koşturmamızı gerektiren bir durum olmadığı anlarız. Bu farkındalıkla ruhun o eşsiz güzelliğini, kendimizin aşkınlık boyutunu hissetmeye başlarız. O nedenle zihinsel, bedensel ve ruhsal bütünlük çerçevesinde orucu doğru algılamalı, orucu uruç ( yükselme ) için bir araç olarak görmeliyiz.”
İnsanın varoluş amacının kendini bilmek, kendini bilmenin de nefs yapısını idrak etmekten geçtiğini söyleyen Gülden Üner sözlerine şöyle devam ediyor:
“Yaşam içinde en çok takıldığımız nefs boyutu emmaredir. Emmare nefs dünyaya ve dünyasal yaşama dönük bir nefs boyutudur. Bu boyutta maddesel ihtiyaçlar, istekler ve arzular maksimum öneme sahiptir. İnsanın manevi ya da ruhsal ihtiyaçlarını göz ardı etmesine sebep olur. Oruç emmare nefse ağır ve zor gelir. Emmarede yaşayan insan tembelliğe, kolaylığa alışıktır. Nefisini zorlayacak şeylerden kaçınır ve bolca mazeret üretir. Eğer kişi orucu emmare boyutunu aşmak için kendisine sunulmuş bir armağan gibi algılarsa bilincinde sıçramalar yaşayarak kendini gözlemlemeye başlayabilir. Kendini gözlemleyen insan neyi neden yaptığını, düşünce yapısını, davranışlarının sebebini fark eden, gören insandır. Bu nefs terbiyesi için çok önemli bir süreçtir. Oruç tutmak bu süreçte kişinin bilinç sıçramaları yaşamasına vesile olurken diğer taraftan ruhu ile temas etmesine, nefsin ruha dönük yaşamasına da sebep olur. Bu açıdan özellikle emmare nefse zor gelse de oruç tutmaya ve bu orucu zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak kendimizi geliştirecek şekilde tutmaya niyet etmek kendini bilmek adına güzel bir başlangıç olacaktır.''