Kadınlar erkeklerden mutlu

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), ''İstatistiklerle Kadın 2010'' çalışması çerçevesindeki yaşam memnuniyeti araştırması sonuçları, Türkiye'de kadınların yüzde 53'nün, erkeklerin ise yüzde 51'inin ''mutlu'' olduğunu ortaya koydu.      

TÜİK İzmir Bölge Müdürü Rıdvan Yaka, ''İstatistiklerle Kadın'' adlı ulusal çalışmanın sonuçlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.       

Yaka, bir bölge müdürlüğü tarafından hazırlanan ilk ulusal yayın olan çalışmayı, siyasi parti, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarından gelen istekler üzerine gerçekleştirdiklerini, çalışmanın, kurumun yayımladığı istatistiklerin biraraya getirilmesiyle oluşturulduğunu söyledi. 

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, 2010 yılında kadınların yüzde 9,7'si çok mutlu, yüzde 53'ü mutlu iken, erkeklerin, yüzde 8,6'sı çok mutlu, yüzde 51'i mutlu.       

Kadınların mutluluk kaynağını yüzde 76,2 oranında sağlık oluştururken, bunu yüzde 14,3 ile sevgi takip ediyor.       

Kadınlar, mutluluk kaynağı kişiler olarak yüzde 65,9 oranında tüm aileyi gösterirken, bu bölümde çocuklar yüzde 19,3, eşler ise yüzde 7,9 orana sahip. Kadınların yüzde 90'ı evliliklerinden çok memnun veya memnun olduklarını dile getiriyor.       

2009 yılında kadınların yüzde 59,8'i işinden memnun, yüzde 7,8'i çok memnun.
      
''KADINLARIN YÜZDE 15,3'Ü CİNSEL ŞİDDETE UĞRUYOR''       
Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2008 sonuçlarına göre, yaşamının herhangi bir döneminde eşi veya birlikte olduğu kişi tarafından fiziksel şiddete maruz kalmış kadınların oranı yüzde 39,3. Bu oran kentte yüzde 38, kırda yüzde 43,2. Aile içi şiddetin en yüksek olduğu bölge ise yüzde 53,2 ile Kuzeydoğu Anadolu.      

Eğitimi olmayan ya da ilkokulu bitirmemiş kadınların yüzde 52,2'lik kısmı fiziksel şiddete maruz kalıyor. Fiziksel şiddete maruz kalma oranının, eğitim ve refah düzeyi arttıkça düştüğünün belirtildiği araştırmaya göre, düşük refah düzeyli kadınların yüzde 47'si, yüksek refah düzeyli kadınların ise yüzde 26,7'si fiziksel şiddet görüyor. Fiziksel şiddet sonucu yaralanan kadınların oranı ise yüzde 23,7.       

Türkiye'de kadınların, eşi veya birlikte olduğu kişilerin ''her zaman nerede olduğunu bilmek isteme'' şeklinde kontrol edici davranışa maruz kalma oranı ise yüzde 68,8.      

Kadınların yüzde 9,7'si gebelikleri sırasında fiziksel şiddete uğruyor.       

Yaşamının herhangi bir döneminde cinsel şiddete uğrayan kadınların oranı ise yüzde 15,3.
       
GENEL VE YEREL YÖNETİMLERDE KADININ YERİ      
Çalışmaya göre, 1999 yılında 550 milletvekilinden 23'ü, 2002 yılında 24'ü, 2007 yılında ise 50'si kadınlardan oluşuyor.      

2000 ve 2001 yıllarında 36 bakan arasında hiç kadın bulunmuyor.      

2001'de 25 bakandan biri, 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında 22 bakandan biri, 2007 ve 2008 yıllarında 24 bakandan biri, 2009 yılında ise 24 bakandan ikisi kadın.       

Türkiye'de 1999'da yüzde 4,2 olan kadın milletvekili oranı 2007 yılında yüzde 9,1'e yükseldi.       

1999'da belediye başkanlarının binde 6'sı kadın iken, 2009'da binde 9'u kadın oldu. 2009 yılında belediye meclis üyelerinin yüzde 4,2'si, il genel meclisi üyelerinin ise 3,3'ü kadın.
       
KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMI ERKEKLERE GÖRE DAHA DÜŞÜK 

2010 yılında iş gücünün 18 milyon 257 bini erkek, 7 milyon 383 bini kadınlardan oluşuyor.      

Kadınlar, iş gücüne katılımda yüzde 27,6 oran ile yüzde 70,8'lik orana sahip erkeklerin hayli gerisinde yer alıyor.      

Kadınların işsizlik oranı yüzde 13, erkeklerin ise yüzde 11,4.       

İstihdam oranının en yüksek olduğu kadın grubu yüzde 37,5 ile boşanmış kadınlar iken, en düşük olduğu grup yüzde 8,6 ile eşi ölmüş kadınlar. Evli kadınların istihdam oranı yüzde 24,2 iken, hiç evlenmemiş kadınların oranı yüzde 28,3.       

Kadınlarda, iş gücüne dahil olmama nedeni yüzde 62 oranında ev işleri olarak gösteriliyor.

Ntvmsnbc