Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, erkek ve kadın beyinleri, temel fonksiyonlar açısından bir hayli benzer olsa da bilim dünyasındaki yaygın teorilerin, erkek beyninin daha çok analiz ve keşfe yönelik “sistematik” bir yol izlediğini; karşısındakinin ruh halini erkeklerden çok daha kolay anlayabilen kadın beyninin ise “empatik” bir karakteri olduğunu söyledi.
"Nöronlar arası bağlantı yani sinaps ağı açısından kadınların beyni daha komplekstir. Bu yapı sayesinde, kadınlar bir konuya birçok farklı açıdan bakabilirken, erkekler maalesef bir iki yönden konuyu irdeleyebilirler. Kadınların beyni işlevsel açıdan çok daha iyidir. Örneğin sohbet esnasında; erkeklerin beynindeki kategori konularından sadece bir tanesi açılır ve saatlerce o konu etrafında konuşurlar, yani elektronikten konuşurken sohbet bir süre sonra başka bir konuya gitmez. Bir konu diğeriyle bağlantılı değildir. Kadınlar ise bir konuda konuşmaya başlayıp olayı her şeyle bağlantılı hale getirebilirler. Tek bir konudan başlayıp sonra konudan konuya geçebilirler. Dolayısıyla daha renkli bir bakış açıları olduğunu söylemek mümkün.
Kadınlar çevrelerindeki hemen hemen her şeyin farkındadırlar, ergenlik dönemindeki çocuğun sıkıntıları, okulundaki başarı düzeyi, eşin iş hayatındaki başarı ve başarısızlıkları, yakın bir arkadaşının evliliği ile ilgili hisleri... Kadınlar bunu içgüdüsel olarak hissederler. İçgüdü, uzaydan gelen ilham değildir. Bu, kadın beyninin çevresinden beş duyusu ile aldığı verileri işlemesi ile gerçekleşmektedir. Kadınların beyni erkeklere kıyasla özellikle vücut dilini çözme, karşısındaki kişi konuşmasa dahi onu anlama hücreleri ile donatılmıştır. Ergenlikten sonra bu daha da gelişir. Kadınların östrojen düzeyleri, içgüdülerini geliştirmelerinde önemli rol oynamaktadır. Kadın beyni, en küçük ipuçlarını değerlendirerek başkalarının düşüncelerini, inanç ve eğilimlerini, duygularını keşfetme konusunda erkek beynine göre çok daha ustadır.
Kadın beyni adeta yüksek teknoloji ile donatılmış yüksek performanslı bir duygu makinesidir. Her an başkalarının duygu değişikliklerini tarar, farkları yakalar. Buna karşılık erkek beyni ses tonu ve yüz ifadelerinden, vücut dilinden duyguları ve duygu değişikliklerini çözecek radar keskinliğine sahip değildir”