Hollanda’da yapılan bir araştırmada da 65 yaş üzerindeki 999 kişinin hayata karşı tutumları ile yaşam süreleri arasındaki bağı inceleyen araştırmacılar, iyimserlik ve ölüm oranı arasında “koruyucu bir ilişki” olduğunu bir kez daha kanıtladılar. Sonuç aynıydı; pozitif düşünen insanlar hem daha uzun yaşıyor, hem de kalp hastalıklarına karşı kötümser insanlara oranla yüzde 77 daha az risk taşıyorlardı."
10 6
Bu araştırmaları aktaran David R. Hamilton, pozitif insanların neden daha uzun yaşadıklarını ise şöyle açıklıyor: “Onların günlük hayatlarında daha az strese maruz kalan insanlar olduğunu söylemek mümkün. Pozitif insanlar, bir terslikle karşılaştıklarında pes etmeyip farklı çözüm yöntemleri ararken; negatif tutum sergileyen insanlar içinde bulundukları durumdan şikâyet edip kızgınlık ve hayal kırıklığı gibi duygulara kapılıyor. Pozitif insanlar enerjilerini diğer olasılıklar için harcarken, negatif insanlar enerjilerini bu durumun onlara vereceği sıkıntıyı tekrar tekrar düşünmeye harcıyor.
10 7
Bu iki farklı tutumun vücutta yarattığı tek fark ise stres. Stresin zararları herkes tarafından az çok biliniyor fakat sadece negatif bir tutumun sonucu olarak ortaya çıkan stres vücutta iltihapların oluşmasına neden oluyor. İltihaplaşma, vücuttaki yaraların kapanmasına yardımcı olabilir fakat stres ve yanlış hayat tarzı seçiminin iç organlarda oluşturduğu iltihaplaşma büyük bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kalp hastalıkları olmak üzere birçok bilindik hastalığa eşlik eden enflamasyon, erken yaşlanmaya neden oluyor. Negatif tutumun vücutta yarattığı stres ve iltihaplaşma yaşlanmayı hızlandırırken, günlük hayatlarında strese çok yer vermeyen pozitif insanlar daha az iltihap üretiyor ve daha uzun ve kaliteli bir hayatın kapılarını aralıyor. Kısacası uzun yaşamın basit bir formülü var. Daha az stres, daha az iltihaplaşma; daha uzun bir hayat.”
10 8
2013’de yapılan bir araştırma ise kötümserler lehine. Yani kötümser insanların daha az risk aldıkları için daha uzun ömürlü olacağını savunuyor. Aging dergisinde yayınlanan bir araştırma da yine iyimserlere uzun yaşabileceğinin müjdesini veriyor. Çalışmada, 95 yaşın üzerindeki insanlar araştırıldı. Çoğunun neşeli ve rahat hayatlarının, olumlu kişilik özelliklerinden kaynaklandığı saptandı. Araştırmacılar, iyimserliğin de uzun ömür genlerinin bir parçası olabileceğini düşünüyor. New York'taki Albert Einstein Tıp Okulu'nda görevli Dr. Nir Barzilai; "Kişilikleri değerlendirdiğimiz zaman, hayata karşı olumlu bir tutumu yansıtan nitelikler bulduk" dedi. Boston Üniversitesi Tıp Merkezi Eğitim müdürü Dr. Thomas Perls de, "Karamsarlık kardiyovasküler hastalık riski taşır. Yaşlılar için dışa dönük kişilik yapısı ve sosyalleşmek ilaç gibi etkilidir" diye konuştu. İyi haber ise değişmek için zamanınızın olması. Araştırma Başkanı Dr. Barzilai, insanların 70 ila 100 yaşları arasında tutumlarını değiştirebileceklerini söyledi ve "Yaşamları boyunca her zaman iyimser olsalardı tam olarak ne olurdu bilmiyorum" yorumunu yaptı. 2014’de National Institutes of Health de bir rapor yayınlayarak, hayatta kalmanız için iyimserlikle kötümserliğin dengede durması gerektiğini belirtti.
10 9